"BU KADAR BÜYÜK ORDU BESLEMENİN NE GEREĞİ VAR" DİYENLERE İTHAF OLUNUR. (KISACA.. ORDU İÇİN DİNSİZ DEDİLER) 1. DİYANETİN DIŞINDA İMAM KADROSU OLAN TEK KURULUŞTUR. ORDU ORDUĞAHI İÇİNDE CAMİSİ OLAN BİRLİK ÇOKTUR... 2. TÜRKİYE'YE SUPER MAĞAZACILIĞI ÖĞRETEN VE YURDUN EN ÜCRA KÖŞELERİNE KADAR BU HİZMETİ VERENDİR... ORDU PAZARLARINI YAR ETMEDİLER.. 3. SOSYAL HAKKI EN GÜZEL VEREN YÜRÜTEN VE KOLLAYANDIR... 4. ORDU YARDIMLAŞMA; BİRİKMİŞ PARASINI TÜRK SANAYİSİNE HİZMET İÇİN VERENDİR... RENAULT OTOMOBİL VE DİĞERLERİ.... HİÇ BİR KAMU KURULUŞU PERSONEL PARASIYLA BUNU YAPMAMIŞTIR.. 5. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIYLA YARIŞAÇAK KADAR OKUMA YAZMA ÖĞRETMİŞTİR... ''ALİ OKULLARI''. BURDUR ER EĞİTİM TUĞAYI EN ÜNLÜSÜ... 6. ORMAN İDARESİNDEN ÇOK AĞAÇ DİKMİŞTİR... BİRİSİ BİLE YANMAMIŞTIR.. 7. İLK EHLİYET ALANLARIN TÜMÜ ASKERDE ARAÇ SÜRMEYİ ÖĞRENMİŞTİR... ORDUDAKİ ULAŞTIRMA BİRLİĞİ, DÜNYANIN EN BÜYÜK SÜRÜCÜ KURSUDUR... 8. OTO BAKIMI VE TAMİRİNİ BU MİLLET ORDU DONATIMLARDA VE KADEMELERDE ÖĞRENMİŞTİR. 9. AYAKLA ÇIĞNEMEDEN EKMEK YAPMAYI FIRINLARA ORDU EKMEK BÖLÜKLERİ ÖĞRETMİŞTİR.. 10. EN ÇOK TERZİYİ ORDU DİKİM EVLERİ YETİŞTİRMİŞTİR. 11. EĞLENMEYİ TATİL YAPMAYI YAŞAMAYI BU MİLETE ORDU EVLERİVE KAMPLARI ÖĞRETMİŞTİR.... OYSA HER KURULUŞUN KAMPI VE SOSYAL TESİSLERİ VE MİSAFİR HANELERİ VARDIR AMA YAŞATAMAMIŞLARDIR... 12. TÜRKİYE ''ÇOK ACİL'' İ KULLANIRKEN ORDU ''İVEDİ'' Yİ KULLANACAK KADAR TÜRKÇESİNE SAHİPTİR VE YAŞATANIDIR. 13. TÜRK ORDUSU SİLAH VE CEPHANE DEMEK DEĞİLDİR SADECE... TÜM YAŞAM ARAÇ VE GEREÇLERİ İÇİN VAZGEÇİLMEZ DEV BİR KURULUŞTUR... 14. ÇOĞU KİTAPLARDA TAHARATIN KÜÇÜK TAŞLARLA YAPILMASI ANLATILIR... ER EĞİTİM TUGAYLARINDAKİ TÜM TUVALETLER BU YÜZDEN TIKANIRDI... BU ORDU MİLLETİNE KIÇINI TEMİZLEMEYİ ÖĞRETMİŞTİR...BURDUR ER EĞİTİM TUGAYINDA USTA ERLERE TUVALET NÖBETİ TUTTURUP DA CEBİNDE TAŞLA HELAYA GİRMESİNLER DİYE ALINAN TEDBİRLERİ DENETLİYEN BİRİ OLARAK BİLİYORUM... 15. ETEK VE KOLTUK ALTI TEMİZLİĞİNİN KONTROL EDİLİP ÖĞRETİLDİĞİ YERDİR ORDU.. 16. ABD NİN SADECE VİETNAM DA, FRANSANIN SADECE CEZAYİR DE, RUSLARIN SADECE KATYN'DE(Polonya) KATLETTİKLERİNİN BİNDE BİRİ TÜRK ORDUSUNUN ŞEREFLİ TARİHİNDE YOKTUR.. 17. BUNLARIN HEPSİ BİR YANA ; DOSTU DÜŞMANI BİLİR Kİ ORDUNUN BİR DİĞER ADI "MUHAMMEDİN OCAĞI'' DIR... BUTÜN BU SALDIRILAR BU MÜKEMMELLİĞEDİR. BÜTÜN BUNLAR BU GÜZELLİKLER TOPLAMINA OLAN KISKANÇLIKTIR.. ''ASKERDE ADAM OLMAK" SÖZÜNÜN, ANADOLUNUN DİLİNDEN KAZINAMAMASI BU YÜZDENDİR.. MUHAMMEDİN OCAĞINI ALLAH KORUSUN... AMİN ++++++++++++++++++++++++++++ ''Önemle ve ciddiyetle derim ki; Türkiye Cumhuriyeti kutsal tanıdığı, bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunmada hoşgörülü olamaz.'' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ''Sahipsiz olan bir memleketin batması haktır; Sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır!'' MEHMET AKİF ERSOY ______________________________ |
17 Temmuz 2011 Pazar
Yaşar Nuri Öztürk Hoca'nın Türk Ordusu ile ilgili tespitleri..
4 Temmuz 2011 Pazartesi
Hacı Bektaşı Veli Öykü ve Şiir Yarışması 2011
15-18 Ağustos 2011 tarihleri arasında düzenlenecek olan Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde “HECE VEZNİ ve SERBEST VEZİN’’ Dallarında şiir yarışmaları düzenlenmiştir.
Madde-1 Her iki yarışmanın konusu; “ARİFLER HEM ARIDIR, HEM ARITICI” dır.
Madde-2 Yarışmaya Katılma Koşulları;
a) Yarışmaya katılan şiirlerin hiçbiri yayınlanmamış olması ve bir yarışmaya katılmamış olması gerekir.
b) Yarışmalara en çok üç şiir ile katılına bilir (ayrı, ayrı).
c) Yarışmacılar şiirlerinde açık isim ve mahlaslarını kullanmayıp rumuz kullanacaklardır.
d) Yarışmacılar şiirlerini daktilo, bilgisayar veya okunaklı olarak el yazısı ile yazabilirler.
e)Şiirler ayrıca CD ile gönderilecektir.
Madde-3 Teslim Şekli;
Yarışmacılar ad, soyadı, mahlası, özgeçmişi ve tebligat için açık adresi ve telefonu yazarak bir zarfa koyup zarfı kapatacaklar ve üzerine ’’Rumuzu, şiirin adını ve hangi dalda yarışmaya katıldıklarını” yazacaklar, üzerine yine sadece ‘’Rumuz’’ yazılı ikinci bir zarfa şiirini koyarak kapatacaklar. Her iki zarfı üçüncü bir zarfın içine koyarak 24 Haziran 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediyesi’ne teslim edecekler. Şiirlerini posta yolu ile gönderecek yarışmacıların bu tarihi dikkate alarak birkaç gün önceden göndermeleri önerilir.
Madde-4 Değerlendirme;
Madde 3’e göre teslim edilmiş şiir zarfları ile rumuz zarfları ayrılarak şiir zarfları 8 Temmuz 2011 tarihine kadar Jüri Üyelerine bir tutanakla teslim edilecektir. Jüri değerlendirmesini yaparak şiirlerle rumuzları yazılı tutanağı 01 Ağustos 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediyesine teslim edeceklerdir. Yarışmanın sonucu www.hacibektas.bel.tr Internet adresinden duyurulacaktır.Hacı Bektaş Veli Anma Kurulu kendisinde bulunan rumuz zarflarını açarak dereceye girenlere ödüllerin verilmesi konusunda tebligatta bulunacaktır.
Madde-5 Ödüller;
Her iki yarışmada birincilik ödülünü kazanan şiirin sahibi, şiirini 16 Ağustos 2011 tarihinde saat 10’00 da belediye meydanındaki açılış programında okuyacaklardır.
1.ye 350.00 TL
2.ye 250.00 TL
3.ye 200.00 TL
4. 2 Kişiye Mansiyon
Madde-2 Yarışmaya Katılma Koşulları;
a) Yarışmaya katılan şiirlerin hiçbiri yayınlanmamış olması ve bir yarışmaya katılmamış olması gerekir.
b) Yarışmalara en çok üç şiir ile katılına bilir (ayrı, ayrı).
c) Yarışmacılar şiirlerinde açık isim ve mahlaslarını kullanmayıp rumuz kullanacaklardır.
d) Yarışmacılar şiirlerini daktilo, bilgisayar veya okunaklı olarak el yazısı ile yazabilirler.
e)Şiirler ayrıca CD ile gönderilecektir.
Madde-3 Teslim Şekli;
Yarışmacılar ad, soyadı, mahlası, özgeçmişi ve tebligat için açık adresi ve telefonu yazarak bir zarfa koyup zarfı kapatacaklar ve üzerine ’’Rumuzu, şiirin adını ve hangi dalda yarışmaya katıldıklarını” yazacaklar, üzerine yine sadece ‘’Rumuz’’ yazılı ikinci bir zarfa şiirini koyarak kapatacaklar. Her iki zarfı üçüncü bir zarfın içine koyarak 24 Haziran 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediyesi’ne teslim edecekler. Şiirlerini posta yolu ile gönderecek yarışmacıların bu tarihi dikkate alarak birkaç gün önceden göndermeleri önerilir.
Madde-4 Değerlendirme;
Madde 3’e göre teslim edilmiş şiir zarfları ile rumuz zarfları ayrılarak şiir zarfları 8 Temmuz 2011 tarihine kadar Jüri Üyelerine bir tutanakla teslim edilecektir. Jüri değerlendirmesini yaparak şiirlerle rumuzları yazılı tutanağı 01 Ağustos 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediyesine teslim edeceklerdir. Yarışmanın sonucu www.hacibektas.bel.tr Internet adresinden duyurulacaktır.Hacı Bektaş Veli Anma Kurulu kendisinde bulunan rumuz zarflarını açarak dereceye girenlere ödüllerin verilmesi konusunda tebligatta bulunacaktır.
Madde-5 Ödüller;
Her iki yarışmada birincilik ödülünü kazanan şiirin sahibi, şiirini 16 Ağustos 2011 tarihinde saat 10’00 da belediye meydanındaki açılış programında okuyacaklardır.
1.ye 350.00 TL
2.ye 250.00 TL
3.ye 200.00 TL
4. 2 Kişiye Mansiyon
48. ULUSAL 22. ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ ÇERÇEVESİNDE DÜZENLENEN; KISA ÖYKÜ YARIŞMASI ŞARTNAMESİ (2011)
15-18 Ağustos 2011 tarihleri arasında Hacıbektaş’ta yapılacak olan Hacıbektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde “Kısa Öykü Yarışması” düzenlenmiştir.
Madde 1- Yarışma konusu; “ARİFLER HEM ARIDIR, HEM ARITICIDIR.”
Madde 2- Yarışmaya katılma koşulları;
a) Yarışmaya katılacak öykülerin yayınlanmamış ve daha önce başka bir yarışmaya katılmamış olması,
b) Öykülerin ‘’kısa öykü’’ kapsamında olması,
c) Öykülerin daktilo veya bilgisayarla yazılmış olması gerekmektedir.
d) Her yarışmacı ancak bir öykü ile katılabilir.
e) Yarışmacılar öykülerinde açık isimlerini değil rumuz kullanacaklardır.
f) Her öykü dört nüsha olarak düzenlenecektir.
g)Öyküler ayrıca CD de gönderilecektir.
Madde 3- Teslim Şekli;
Yarışmacılar ad, soyadı, özgeçmişi ve tebligat için açık adresi ve telefonu yazarak bir zarfa koyup zarfı kapatacaklar ve üzerine rumuzunu ve öykünün adını yazacaklar, üzerine yine sadece ‘’Rumuzu’’ yazılı ikinci bir zarfa öyküyü koyarak kapatacaklar. Her iki zarfı üçüncü bir zarfın içine koyarak 24 Haziran 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediyesine teslim edeceklerdir. Posta yolu ile gönderecek yarışmacıların bu tarihi dikkate alarak birkaç gün önceden göndermeleri önerilir.
Madde 4- Değerlendirme;
3. Maddede belirtilen usule göre teslim edilmiş öykü zarfları ile rumuz zarfları ayrılarak öykü zarfları 8 Temmuz 2011 tarihine kadar seçici kurul üyelerine ayrı ayrı teslim edilecektir. Seçici kurul üyesi kendisine gönderilen öyküleri değerlendirerek sonuç raporunu en geç 01 Ağustos 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediye Başkanlığına göndereceklerdir. Gelen bu değerlendirmeleri Hacı Bektaş Veli Anma Kurulu açarak dereceye girenleri belirleyecek, www.hacibektas.bel.tr Internet adresinden duyurulacaktır.
Madde 5- Ödüller;
1.ye 500,00 TL
2.ye 300,00 TL
3.ye 200,00 TL olarak tespit edilmiştir.
Madde 2- Yarışmaya katılma koşulları;
a) Yarışmaya katılacak öykülerin yayınlanmamış ve daha önce başka bir yarışmaya katılmamış olması,
b) Öykülerin ‘’kısa öykü’’ kapsamında olması,
c) Öykülerin daktilo veya bilgisayarla yazılmış olması gerekmektedir.
d) Her yarışmacı ancak bir öykü ile katılabilir.
e) Yarışmacılar öykülerinde açık isimlerini değil rumuz kullanacaklardır.
f) Her öykü dört nüsha olarak düzenlenecektir.
g)Öyküler ayrıca CD de gönderilecektir.
Madde 3- Teslim Şekli;
Yarışmacılar ad, soyadı, özgeçmişi ve tebligat için açık adresi ve telefonu yazarak bir zarfa koyup zarfı kapatacaklar ve üzerine rumuzunu ve öykünün adını yazacaklar, üzerine yine sadece ‘’Rumuzu’’ yazılı ikinci bir zarfa öyküyü koyarak kapatacaklar. Her iki zarfı üçüncü bir zarfın içine koyarak 24 Haziran 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediyesine teslim edeceklerdir. Posta yolu ile gönderecek yarışmacıların bu tarihi dikkate alarak birkaç gün önceden göndermeleri önerilir.
Madde 4- Değerlendirme;
3. Maddede belirtilen usule göre teslim edilmiş öykü zarfları ile rumuz zarfları ayrılarak öykü zarfları 8 Temmuz 2011 tarihine kadar seçici kurul üyelerine ayrı ayrı teslim edilecektir. Seçici kurul üyesi kendisine gönderilen öyküleri değerlendirerek sonuç raporunu en geç 01 Ağustos 2011 tarihine kadar Hacıbektaş Belediye Başkanlığına göndereceklerdir. Gelen bu değerlendirmeleri Hacı Bektaş Veli Anma Kurulu açarak dereceye girenleri belirleyecek, www.hacibektas.bel.tr Internet adresinden duyurulacaktır.
Madde 5- Ödüller;
1.ye 500,00 TL
2.ye 300,00 TL
3.ye 200,00 TL olarak tespit edilmiştir.
Daha detaylı bilgi için, Hacıbektaş Belediyesine ait aşağıdaki iletişim imkanlarını kullanabilirsiniz.
E-mail: bilgi@hacibektas.bel.tr
Telefon: +90 384 441 36 51
Fax: +90 384 441 27 21
Telefon: +90 384 441 36 51
Fax: +90 384 441 27 21
10 Haziran 2011 Cuma
Ülkücü Terimler Sözlüğü
Alperen: Alp savaşçı, Eren ise derviş anlamına geliyor. Alperen, yani savaşçı derviş… Alperen, Anadolu'yu Türkleştirmek ve İslâmlaştırmak için Ortaasya'dan gelen Türkler'e verilen ortak addır. Asena: Türk mitolojisinde dişi kurt. Atsızcılar: Türkçülüğü savunan Hüseyin Nihal ATSIZ'ın görüşlerine bağlanan Türk milliyetçileri. MHP tabanında bu düşünceyi savunan kişiler bulunsa da, bugün Atsızcılar'ın büyük bölümü bağımsız olarak hareket etmektedirler. Başbuğ: Türk milletinde baş, başkan, komutan anlamlarına gelen sıfat. Fakat, "Başbuğ" tanımlaması Ülkücüler tarafından yalnızca Alparslan TÜRKEŞ için kullanılmıştır. Bizim Ocak: 1980 sonrasında Ülkü Ocakları'nın kapatılmasından sonra kurulan yeni yapının adı. Bozkurt: Türk mitolojisinde Türkler'e Ergenekon'dan çıkışlarında yol gösteren kurt. Özgürlüğün simgesi. Bozkurtçular: CKMP'nin MHP adını aldığı 1969 Kongresi'nde partinin ampleminin Bozkurt olmasını savunan Türkçü grup. Bozkurt Selamı: Ülkücü Hareket mensuplarının selamlaşma ve zafer işareti. Bu işareti, Türkiye'de ilk olarak 1984 yılında Ankara'ya gelen Gagavuz Kültür Bakanı Maria Marunoviç kullanmıştır. Börteçine: Türk mitolojisinde Türkler'in Ergenekon'dan çıkışlarında demir dağı eriterek , yol açan demircinin adı. Moğol dilindeki anlamı ise Bozkurt'tur. Dokuz Işık: Alparslan TÜRKEŞ'in ilk olarak 1965 yılında kaleme aldığı, 1967'de de CKMP Kongresi'nde şimdiki haliyle kabul edilmiş Ülkücü Hareket'in fikrî alt yapısını oluşuran doktrine eser. Her ışık bir kavramı temsil eder. Sırasıyla: Milliyetçilik, Ülkücülük, Ahlâkçılık, Toplumculuk, İlimcilik, Hürriyet ve Şahsiyetçilik, Köycülük, Gelişmecilik, Endüstri ve Teknikçilik. El-İl: Yurt, vatan. Türk Milliyetçileri'nin bütün Turan coğrafyasındaki alanlara verdiği ortak isim. Erciyes Zafer Kurultayı: Kayseri'nin Tekir Yaylası'nda Erciyes Dağı'nın eteklerinde her yılın ilk Pazar günü düzenlenen ve üç gün süren kurultay. İlk kurultay Alparslan TÜRKEŞ'in önderliğinde 1990 yılında düzenlenmiştir. Ergenekon Destanı: Türk soyunun gelişip güçlenmesini, yayılış ve büyüme dönemlerini anlatan destan. Türk tarihi için Türkler'in dirilişi anlamına gelir. Bozkurt figürünün öne çıktığı en temel mitostur. Esir Türkler: Özellikle SSCB döneminde o coğrafya başta olmak üzere sömürge altında yaşamakta olan tüm Türkler'i ifade etmek için kullanılan bir kavram. Gönül Seferberliği: Milleti topyekün bir hedefin etrafında kilitlemektir. Alparslan TÜRKEŞ'in eserlerinden birinin adıdır. İ'lây-ı Kelimetullah: Allah'ın ismini yüceltmek ve her yere taşımak . Bu kavram, ağrlıklı olarak Türk-İslâm Ülküsü'nün terminolojisi içinde kullanılır. Kara Emperyalizm: Emperyalizm'in ana hedeflerinin , silah gücü kullanılarak , zorla ve baskıyla gerçekleştirilmeye çalışılması. Kızıl-Elma: Türk Milliyetçiliği'nin terminolojisinde 'Cihan Hakimiyeti"nin simgesi olarak kullanılan kavram. Komando: CKMP'nin son yıllarında ve MHP'nin ilk yıllarında Ülkücü gençlerin kamuoyunda tanındığı isim. TÜRKEŞ, 12 Mart 1971 Muhtırası 'ndan sonra MHP tabanında komando isminin kullanılmasını yasaklamıştı. 70'lerin başından itibaren MHP'li gençler, Ülkücü olarak anılmaya başlandılar. Lider-Teşkilat-Doktrin: Ülkücü Hareket'te zincirleme üç önemli kavram. Lider: Ülkücü Hareket'in önderi. Teşkilat: Ülkücü hareket'in tüzel kişiliği. Doktrin: Ülkücü Hareket'in fikrî ve siyasî alt yapısı. Millî Birlik: Bir toplumu, karşılaştığı engeller karşısında dirençli ve muzaffer kılan , o toplumu oluşturan bireylerin arasındaki millî dayanışma ve birlik ruhu. Aynı zamanda TÜRKEŞ'in, 1960 İhtilâli'nden sonraki seçimlerde, kullanılmasını istediği partinin adı. Milliyetçilik-Toplumculuk: CKMP ve MHP çizgisinin 1971 yılına kadar kullandığı siyasî kavram. Bu kavram , Adolf Hitler Faşizmi'ni çağrıştıran Nasyonel Sosyalizm'e benzetildiği için kullanılması Alparslan TÜRKEŞ tarafından yasaklandı. Nizâm-ı Âlem: Tüm dünyaya düzen getirme ülküsü.. MHP'nin 1970'li yılların ortalarında Türk-İslâm Ülküsü'nün temeli olarak savunduğu çekirdek düşünce. Nasyonal Solidarizm: Kaynağını Ziya GÖKALP'ten alan Solidarizm kavramı, ulusal dayanışma anlamında kullanılıyor. CKMP döneminde az da olsa kullanılan bir kavram. Milliyetçi-Toplumcu anlayışa oranla ulusal değerlere daha sıkı bir bağlılığı ifade ediyor. Ötüken: Türklerin anayurdu olarak bilinir. Göktürk Devleti'nin sınırları içinde kalan bu kent, Türk Milliyetçileri için "kutlu yurt" olarak da adlandırılır. Aynı zamanda Türkçülük hareketinin önderi Nihal ATSIZ'ın çıkardığı bir derginin de adıdır. Reis: Ülkücü Hareket'te teşkilat önderlerine verilen gayriresmi unvan. Ülkücü Hareket içinde, üniversite gençlik liderlerine de "reis" denilmektedir. Sovyet Emperyalizmi: Emperyalizmin SSCB tarafından "devrim ihracı" yoluyla uygulanıldığını savunan anlayış. Şamanizm: Kuzey ve Orta Asya'daki Türkler, arasında günümüze kadar ulaşan doğaya tapma, doğaüstü ruhlara inanma temeline dayalı olan din, Şamanlık MHP'nin ön tarihindeki Türkçülük döneminde çok sayıda Şamanist bulunuyordu. Bunlar, daha çok Türkçü, Bozkurtçu olarak anılan kesimin içinde yer almaktadırlar. Şaman: Şamanizm'e inanan kişi. Tabutluk: Bir çeşit işkence hücresidir. Ülkücü Hareket, tabutluk ismiyle ilk olarak 1944 Mahkemeleri sürecinde tanışmıştır. Taş Medrese: Yusufiye olarak anılan cezaevlerinin diğer adı. Hoca Ahmed YESEVÎ ve onun yolunda gidenlerin çilehane ve medreselerine atıfta bulunarak ortaya çıkmış bir kavramdır. Töre: Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kurallarının, gelenek ve göreneklerinin, ortaklaşa alışkanlıklarının bütünü. Töre kavramı Ülkücü Hareket içinde davanın savunulması sırasında ortak ve sarsılmaz ilkeler bütünlüğünü ifade eder. Turan: Tüm Türk Devletlerinin bir bayrak ve devlet altında toplanması ülküsü. Turancı: Turan ülküsünü, dünya görüşü olarak savunan Türk Milliyetçisi. Türkçülük: Ülkücü Hareket'in CKMP-MHP çatısı altında siyasî ve fikrî bir sistem haline gelmesinden önce var olan sıkı Türk Milliyetçiliği çizgisi. Türk ırkının kutsallığını savunan ve daha çok Nihal ATSIZ'ın aksiyon hareketi ile oluşan ideoloji. "Dünya Türk Olsun"(DTO) anlayışını savunan çizgi. Türkçü: Irk temelindeki Türkçülük idealini gerçekleştirmek için çaba sarfeden çizgi. Türk Dünyası: Gerek bağımsız gerek özerk Türk devletleri gerekse de sömürge altında yaşamakta olan Türk topluluklarının bulunduğu coğrafyanın tamamı. Bu alan aynı zamanda Turan coğrafyası anlamına gelmektedir. Türklük Şuuru: Etnisite ile olmasa dahi, Türk Milleti'ne tarih, coğrafya, dil, din ve kader birliği ile bağlı olma bilinci anlamına gelir. Ülkücü ideolojinin temel siyasî kavramlarından biridir. Türk-İslâm Ülküsü: Seyyid Ahmed ARVASÎ'nin kaleme aldığı üç ciltlik eserin adı. Ülkücü Hareket'in 1970'li yıllardaki ideolojik kaynağı. Türklüğü bedeni, İslâmiyeti ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle Dünya'nın bir numaralı devleti yapmak özlemini taşıyan; Dünya Türklüğü'nün , İslâm Dünyası'nın ve bütün mazlum milletlerin umudu olabilme ülküsü. İlk kez Osman Yüksel SERDENGEÇTİ tarafından kullanıldığı söylenen, "Tanrı Dağı Kadar Türk, Hirâ Dağı Kadar Müslüman" sloganı, Türk-İslâm Ülküsü'nün temel formulasyonudur. Türkiye Sevdası: Türk Milliyetçilerinin ve genellikle MHP yöneticilerinin kullandığı bir kavram. Ülkücü Hareket'in ülkesine olan bağlılığını ve sevgisini ifade etmek için kullanılır. Geçmişte Alparslan TÜRKEŞ'in de kullandığı bu kavram ağırlıklı olarak MHP lideri Devlet BAHÇELİ tarafından dile getirilmektedir. Üç Hilâl: Osmanlı Devleti'nin bayrağı. Üç kıtada hakimiyetin simgesidir. Asya, Avrupa ve Afrika'da hakimiyeti temsil eder. Ayrıca Osmanlılar'da bayrakta hilâller, bir renge ve her renk de bir kavrama karşılık gelir. İlk renk kırmızıdır. Kırmızı, ülkenin ve devletin şehidlerin kanıyla ayakta durduğu anlamını içerir. Diğer ren yeşildir ve İslâmiyet'i temsil eder. Üçüncü renk ise beyazdır. Beyaz, devletin şeffaf, temiz ve adaletli olduğunu ifade eder. Alparslan TÜRKEŞ, 8-9 Şubat 1969 tarihleri arasında toplanan CKMP Kongresi'nde parti adını MHP'ye, partinin amblemini ise Üç Hilâl'e çevirmiştir. 3 Mayıs Türkçülük Günü: 1944 Mahkemeleri sürecinde Türkçülüğün düşünceden harekete geçtiği gün olarak kabul edilen 3 Mayıs 1944 tarihine atıfta her yıl o tarihte kutlanan bayram. Ülkü: Amaç edinilmiş ideal, ulaşılmak istenen hedef. Ülkücü: Türk Milliyetçiliği ülküsünü gerçekleştirmek isteyen ve bu uğurda mücadele veren kişi. Ülkü Ocakları: 1968 yılında Ülkücü Hareket mensuplarının fikirlerini kurumsallaştırmak için kurdukları derneğin adı. Yusufiye: 12 Eylül Darbesi sonrası tutuklanan ve hüküm giyen Ülkücülerin cezaevlerine verdiği isimdir. Yusuf Peygamber'in esaretine atıfta bulunarak kullanılan bir kavramdır. Vurguncu Düzen: Türk Milleti'ni yoksulluğa iten ve ülkede yolsuzluğa sebep olan, çalıp çırpma ve kanunsuzluküzerine kurulmuş düzen sistemi. Ülkücü Hareket içinde tüm olumsuz ekonomik gidişata verilen isim. Alıntıdır. |
2 Haziran 2011 Perşembe
TATAR TÜRKÇE’Sİ İLE PHAİSTOS DİSKİ
Doç. Dr. Haluk BERKMEN | |
Türkçe’nin lehçelerinden biri olan Tatar Türkçe’si Hazar denizinin kuzey bölgelerinden Kırım yarımadasına kadar konuşulmaktadır. Tatar Türkçe’si de Türkmen Türkçe’si gibi çok eski köklere sahip olup, Ön-Türkçe ile bağları bulunmaktadır. Kendisi de Tatar Türkü olan Nurihan Fattah Tanrıların ve Firavunların Dili başlıklı bir kitap yayınlamıştır. (Selenge Yayınları, 2004, İstanbul) Bu kitabında Tatar Türkçe’si ile Sümer dili arasında bağlar kurmakta hatta Girit adasında bulunmuş olan Phaistos (Festos) diskini dahi okuduğunu ileri sürmektedir. 3 Temmuz 1908 yılında Girit adasının Festos şehrinde bulunmuş olan bu diskin üzerindeki resim yazısı Mısır Hiyeroglif yazısını andırmaktadır. Merkezden başlayıp çevreye doğru spiral bir helezon şeklinde kazılmış olan bu işaretler bugüne kadar sırlarını korumaktadırlar. Gerek Yunanca gerekse Latince ile uğraşan dil uzmanları bu işaretleri okumakta başarılı olmamışlardır. Günümüzde bu işaretleri bilgisayara yükleyip, makine mantığı ile çözmek için girişimler sürmektedir. Nurihan Fattah ise hem işaretlerin anlamını Türkçe ile çözmekte hem de bu diskin ne zaman ve kimler tarafından okunduğunu tahmin etmektedir. Büyük olasılıkla, evlilik töreni sırasında gelin olacak olan genç kız bu diski çevire çevire okumakta ve tanrılara, tanrıçalara dua ederek bir tür sadakat yemini yapmaktadır. Resimde Festos diskinin bir yüzünü görmekteyiz. Phaistos diski Diskin her iki yüzünde 45 farklı görünümde toplam 241 işaret bulunuyor. Bu işaretlere ayrıntılı olarak anlam vermek elbette ki bir uzmanlık konusudur. Ancak, elde belli bir dil bulunursa, ilişkileri kurmak ve tutarlı bir şekilde yazıyı anlamlandırmak mümkündür. Size resimdeki yüzün üzerinde yazılı olan sözleri N. Fattah’ın kitabından (sayfa123) kendi yorumumla aktarıyorum. ADAMIMA (Atama), TU ENİİMKE (nineme), ES ENEM (asıl anama), KARAUL EYİMKE (Kara ulu bölgeme), SADAKA NİMEK (sadakat sözü), BİNTİME (kız kardeşime), İM EYİMKE (şimdiki yeni evime), SAKAMA (kralıma), İREKE DE(erime de), EMEKENİME (kadın akrabama), İRKENEKİME (erkek akrabama), ENİİME (yeni anneme)... şeklinde sürüp giden bir sadakat yeminidir. Burada ilginç kök sözcükler bulunmaktadır. TU damgası UT olarak da okunabilir. Bu da /dışta, ilerde olan/ anlamını taşıdığından /yüksek anne/ yani nine olmaktadır. ES kök sözcüğü de /var olan, asıl olan/ anlamını taşıdığından /asıl anne/ beni doğuran anne demektir. NİMEK sözü ise /dimek, sözünü etmek/ yani sadakat sözü vermek şeklinde anlaşılmalıdır. ENEM /anam/ olduğuna göre ENİİME de kayın valdemeveya yeni anneme demek olmaktadır. Her iki yüzünü de okuduktan sonra, herkesin önünde sadakat yemini etmiş olan genç kızın evlilik töreni gerçekleşmektedir. |
1 Haziran 2011 Çarşamba
1500 Yıllık Ay Yıldızlı Türk Parası
Göktürk Sikkelerinde Ayyıldız
Türkler ay-yıldız motifini İslamiyetten önce dekullanıyormuş .Orta Asya'da yapılan kazılarda Göktürkler'e ait sikkeler bulundu. Sikkelerdeki ay-yıldız motofi Türkler'in ayyıldızı İslamiyetten önce de kullandığının en somut kanıtı olarak gösteriliyor.
Arkeologlar tarafından Kırgızistan Özbekistan ve Tacikistan'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan toplam 104 sikkeilk olarak geçen yıl Kırgızistan'da yapılan uluslararası bir konferansta kamuoyuna duyuruldu.
Altıncı ve yedinci yüzyılda basıldığı tahmin edilen ayyıldız motifli sikkelerin Türk tarihindeki en eski paralar olduğu bildirildi .
Sikkelerdeki ayyıldız motifleri ise Türkler'in ay yıldızı İslamiyetten önce de kullandığının somut kanıtı olarak gösteriliyor.
9 Eylül Üniversitesi Öğretim GörevlisiYardımcı Doçent Doktor Yavuz Daloğlu şunları söyledi:
"Bunlar Türk tarihi açısındanilk paralar ve bu paraların bizim tarihimiz açısından çok önemli bir özelliği olduğu gibi bizim uygarlık tarihimiz açısından çok önemli özellikleri var. Nedeni de Türkler'in gelişmiş bir uygarlıkları olduğunu Türkler'in devletlerinin her türlü gereklerini yerine getiren unsurları içerdiğini görüyoruz
KAYNAK: Orkun Anıtlarından Sonra En Önemli Keşif Eski Türk devletlerinde kağanlığın (sonrakilerde hükümdârlığın) sembolü “tuğ” (bayrak sancak ve davul) ve “sikke”dir. Sikke ekonomik tuğ da siyasi bağımsızlığın göstergesi olan bayrağı ve bağımsızlık marşını (millî marşı) temsil etmektedir. Gök-Türkler tuğ’u ve sikke’siyle bir başka söyleyişle bayrağı marşı veparası ile bağımsız başı dik bir devlet kurmuş ve büyük bir uygarlık oluşturmuştur.
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nce 4-6 Ekim 2004 tarihlerinde Bişkek’te düzenlenen II.Uluslararası Türk Uygarlığı Kongresi’ne Türkiye adına gittim ve kongrede bir bildiri sundum.
Türkler ay-
Arkeologlar tarafından Kırgızistan Özbekistan ve Tacikistan'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan toplam 104 sikke
Altıncı ve yedinci yüzyılda basıldığı tahmin edilen ay
Sikkelerdeki ay
9 Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi
"Bunlar Türk tarihi açısından
KAYNAK: Orkun Anıtlarından Sonra En Önemli Keşif Eski Türk devletlerinde kağanlığın (sonrakilerde hükümdârlığın) sembolü “tuğ” (bayrak sancak ve davul) ve “sikke”dir. Sikke ekonomik tuğ da siyasi bağımsızlığın göstergesi olan bayrağı ve bağımsızlık marşını (millî marşı) temsil etmektedir. Gök-Türkler tuğ’u ve sikke’siyle bir başka söyleyişle bayrağı marşı ve
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nce 4-6 Ekim 2004 tarihlerinde Bişkek’te düzenlenen II.
Bişkek’te geçirdiğim günler oldukça yoğun geçti. Bir yandan akademisyen olarak II. Türk Uygarlığı Kongresi’ni ve kongre programındaki bütün
II.
GÖK-TÜRK SİKKELERİ İLE TANIŞMA
Türk Uygarlığı Kongresi’nin ikinci
GÖK-TÜRKLERİN UYGARLIK BİRİKİMİ
Bir uygarlığın gelişmişlik düzeyini o uygarlığı oluşturan toplumun
“Peki Türk toplulukları tarih boyunca bir uygarlık yaratabilmişler mi? Kesin olarak
İKİ BÜYÜK TÜRK DEVRİMİ
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nce 4-6 Ekim 2004’te yapılan “II. Türk Uygarlığı Kongresi”nde “Atatürk ve Türk Uygarlığı” başlıklı bir
Günümüzde hem Batı hem de Doğu’daki tarihçilerin
İLK BÜYÜK TÜRK UYGARLIĞI
Türkoloji alanında tanınmış
Bugün bazılarının Gök-Türk Kağanlığı veya Gök-Türk Devleti diye adlandırdığı gerçekte bir imparatorluk kuran Gök-Türkler kuvvetli olduğu dönemlerde doğuda Kore güneyde Çin ve Tibet güney-batıda Hindistan ve İran batıda ise Bizans ve Doğu Avrupa ile sınır komşusu olmuştur. Gök-Türkler kendine özgü yönetimleri toplumsal-kültürel yaşamları yazıtları ve başka değerlere sahip olmakla beraber adını saydığımız komşu toplulukların kültür ve uygarlıklarıyla
Gök-Türk Devleti’nin kurulması hemen-hemen tüm Türk ve Orta Asya bodunlarının bir araya getirilmesi yanında Türk uygarlığını oluşturan unsurların o dönemin anayasası diyebileceğimiz Türk Töresi Eski Türk-Runik yazılarına dayanan ortak edebi dil
GÖK-TÜRK TARİHİ ÜZERİNE ÇALIŞMALAR
Gök-Türklerin tarihiyle ilgili
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)