Sayfalar

13 Şubat 2011 Pazar

Hüsnü…


“Ne istediler bu adamdan?” dedim…
“Yargıyı kendine bağladı” dediler…
“Çüş!..”
“Karşı görüşte olanları, her zaman ‘darbe yapacaklar’ diye toplayıp toplayıp hapishanelere doldurttu…”
“Ohaa…”
“Sorgusuz sualsiz içerde yatanlar var… Tutuklama süreleri yılları alabiliyor, üç sene, beş sene, on sene…”
“Yuh…”
“Kendi yandaşları zenginleşti… Onlar lüks ciplerle gezerken halk fakirleşti… Çocukları kimi yandaşları ile ticaret yaparak köşeyi dönerken bir milyona yakın üniversite mezunu aylak aylak dolanıyor…”
“Daha neler...”
“Milyonlarca insan açlık sınırında… Kendileri gemicik bile aldılar… Aile fertlerinin her birisinin havuzlu villaları var… Ne kadar paraları, altınları olduğunu ise kimse bilmiyor… Birçok şirketin gizli ortağı çocukları-karısı…”
“Yok artık…”
“Altlarında devletin uçağı, helikopteri…”
“Höst…”
“Bütün kurumlara adamlarını yerleştirdi… Kim onu eleştirmeye kalksa başına bir şey geldi… Hangi gazete ya da televizyon canını sıkan yayın yapsa ya kapatıldı ya da cezalandırıldı…”
“Pes…”
“Demokrasi lafını durmadan tekrarlıyor ama demokrasi diye bir şey asla yok… Tek adam var sadece… Parlamentoyu kendisi seçiyor… Bu yüzden parlamento halkın değil, onun emirlerini yerine getiren yağcılardan oluşuyor…”
“Vay…”
“Amerika ne derse o… ABD’nin bilgisi ve onayı olmadan ne adım atması, ne de ağzını açması olası… Zaten bir ayağı Amerika’da…”
“Cık cık cık…”
“İsrail’e posta koyuyormuş gibi yapıyor ama ABD üzerinden gizli gizli İsrail’e en büyük desteği sağlayan kişi…”
“Hoşt!..”
“Seçimlerde hep rüşvet dağıtıldı… İnsanlar onu görünce zıplayıp alkışlıyorlardı başta… En son 2005 seçimlerinde yüzde 87 gibi bir oy aldı… ‘Millet ne derse o’demeye başladı… Şimdi millet ondan zor kurtuldu...”
“Pes…”
*
Giderken sordum:
“Sizinkinin adı neydi?..”
“Hüsnü…
bcoskun@cumhuriyet.com.tr
.