Sayfalar

Piet Mondrian etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Piet Mondrian etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2010 Pazar

Soyut Sanatçılar: Wassily Kandinsky, Paule Klee




Wassily Kandinsky

Babası Sibirya’nın Çin sınırı yakınlarında buluna
n Kyakhta’nın yerlisi, annesi Rus olan Wassily 1866 yılında Moskova’da doğdu. Varlıklı ailesinin olanaklarıyla daha çocukken birçok şehri gezdi.

Ortaöğrenimini 1871’de Odessa’da tamamladı. Lise yıllarında resim yapıyor, bir yandan da amatörce piyano ve viyolonsel konserleri veriyordu.

1886’da Moskova Üniversitesi’nde hukuk ve iktisat öğrenimine başladı.1893 yılında doktoroya denk bir akademik unvan kazandı.

1896’da Estonya’daki Dorpat Üniversitesi’nden gelen profesörlük teklifini geri çevirdi ve 30 yaşında kendisini resme vermeye karar verdi.

Münih’e gitti ve orada dört yıl Anton Azbe’nin yönetiminde çalıştı. Azbe’nin atölyesinde Alexei Von Jamlensky ve Franz Marc il
e tanıştı. “Phalande” grubunu kurdu. Daha sonra bu grubu Berlin’de Sezession, Dresden’de de Die Brücke gibi gruplar izledi.

1900’e kadar sanat öğrenimi devam etti.1903’de Moskova’da ilk kişisel sergisini açtı, bir yıl sonrada Polonya’da iki kişisel sergi daha düzenlendi.

Kandinsky’ye soyut ressam niteliğini kazandıran ilk yapıtı 1910 tarihli “İlk Soyut Suluboya”ydı.1911’de Marc’la birlikte Blaue Reiter akımını kurdu. 1912’de basılan “Sanatta Ruh” adlı kitabında sanatçı, kendi iç dünyasındaki lirik abstraksiyon özgürlüğünden söz etmekte.

1917’de Moskova’ya yerleşti. 1918 yılında Moskova Güzel Sanatlar Akademisi’nde profesörlüğe ve Halk Eğitim Komiserliği'nin sanat bölümü üyeliğine getirildi ve devlet tarafından kişisel bir sergi düzenlenerek onurlandırıldı.

Kandinsky uluslar arası ün kazandıktan sonra, 1922’de ünlü tasarım okulu Bauhaus’ta ders vermesi için yapılan teklifi hemen kabul etti.

Bauhaus’ta ders verdiği yıllarda ilk kitabı “Sanatta Tinsellik Üzerine”yi yazdı.1926’da “Düzleme Göre Nokta ve Çizgi” adlı ikinci kitabını yayımladı.

1928’de Alman uyruğuna geçti ancak Bauhaus’un kapanması üzerine 1933’de Fransa’ya göç etti.

1939 yılında da Fransız uyruğuna geçti ve 13 Aralık 1944 günü hayatını kaybedene kadar Paris’in Neuilly_sur_Seine’de yaşadı.

Önemli Yapıtları: İlk Soyut Suluboya, Mavi Dağ, Çan Kuleli Manzara, Siyah Kemer ile Siyah Çizgiler, Beyaz Çizgiler, Mavi Daire Dilimi, Başat Mor, Başat Eğri, On Beş, Ilımlılık, Hareketler, Bölünme Birlik, ire ve Kare, Beyaz Dengeli Hareket.









Paule Klee
Babası müzik öğretmeni, annesi Stuttgart Konservatuarı’nda müzik eğitimi almış olan ailenin çocuğu olarak 18 Aralık 1879 yılında Münchenbuchsee’de doğdu.

Yedi yaşında keman çalmaya başladı resim çizmeye karşı da özel bir ilgisi vardı fakat en çok keman çalmaktan hoşlanırdı.

1898 yılında lise diplomasını aldı ve ressam olmaya karar verdi. Münih’e gitti, 1900’de Münih Akademisi’ne başladı. Franz von Stuck’un öğrencisi oldu. Klee, Stuck’in gelenekçi tavrı karşısında 1901 yılında okulu bıraktı.

Ressam arkadaşı Hermann Haller’le birlikte İtalya’ya gidip, kentleri gezerek Rönesans ressamlarına ilgi duymaya başladı.1905 yazında Paris’e gitti. James McNeill Whister’in sergisini gezdi. Pierre-Auguste Renoir’in yapıtlarını hayranlıkla izledi.

Bir yıl sonra Münih’e yerleşti ve öğrenciyken tanıştığı Lily Stumpf’la evlendi. 1907 yılında Felix adını verdikleri oğulları dünyaya geldi.Sanatçının bu dönemde mutlu bir aile yaşantısı oldu ve Empresyonist stilde resimler yaptı.

1908’de Van Gohg’u, ertesi yılda Cezanne’i keşfetti.

Münih Secession ve Bern’de yapıtlarını sergiledi. Wassily Kandinsky ve Blaue Reiter grubuyla tanıştı. Bu grup dış dünyadansa içe dönük dünyanın daha önemli olduğuna inanmaktaydı.

Klee, Blaue Reiter’in yönlendirmesiyle deneyimlerini çoğalttı ve 1912’de Paris’te Picasso, Delaunay ve Braque ile tanıştı.

1914 yılında Tunus’a bir yolculuk yaptı. Bu kısa yolculuk ressamın üslubunda kalıcı etkiler bıraktı. Bu sırada, Klee resimlerinde, kübizmi alışılmadık bir serbestlik içinde yorumladı.

1916’da Münih yakınlarındaki bir hava üssünde askerliğini yaptı. Ancak resim yapmayı sürdürdü, evrensel manzaraların yapıldığı dönem bu yıllara rastlamaktaydı.

1920 yılından sonra ün kazanmaya başlayan ressamın Münih’te üç yüz elli altı resmini sergiledi ve Gropius tarafından Bauhaus’ta ders vermek üzere çağrıldı. On yıl ders veren Klee bu okulda geliştirdiği eğitim yöntemlerini daha sonra Pedagojik Taslaklar (1925) kitabı adıyla yayımladı.

Amerika’da ilk sergisini 1924 yılında açtı. 1927’de İtalya ve Korsika’ya, 1928’de de Bretanya’ya ve 1929’da Mısır’a gittikten sonra 1930’da New York’ta bir sergi açtı.

Daha sonra Düsseldorf Güzel Sanatlar Akademisi’nde görev aldı. 1933’te Hitlerin başa geçmesiyle Almanya’da kalamadı ve Naziler görevine son verdi.

Bern’e geri dönen sanatçı 1935’te geçirdiği ağır bronşit ve kalp komplikasyonlarının ardından hastalığının skleroderma olduğu anlaşıldı.

Önceleri hastalığını çok önemsemeyen Klee, bir süre sonra olayın ciddiyetini anladı ve çalışmalarına büyük bir hız verdi.1938’de büyük boyutlardaki çalışmaları ve 1939’da Melekler dizisiyle daha soyut ve daha trajik bir nitelik kazandı.

Klee renk,biçim ve mekanı yepyeni bir dille tanıttı ve derinlere işleyen son derece kişisel bir simgeci anlatım geliştirdi.

Görsel anlayışının gelişmesinde usta bir müzikçi olmasının da etkileri büyüktü. Dünyayı şimdiki haliyle değil, geçmişteki ya da gelecekteki haliyle resmetmeye çalıştı.

Paul Klee, ne fikirleri, ne de yaşam biçimi açısından sürrealist değildi. Ancak 20.yüzyılın en şaşırtıcı resim şairlerinden biriydi ve sürrealistler bu nedenle onu kendilerinden biri olarak kabul etti.

Önemli Yapıtları: Hayvanat Bahçesi, Villa R, Kırmızı ve Yeşilin Azalan Gölgeleri, Canavar Tatlı Şarkımla Dans Et, Balığın Çevresinde, Pastoral, Arap Şarkısı, Zengin Liman, Mobilya Karikatürü, Ülkeyi Yok Eden Savaş, Doğumdan Önce, Soyut Metin, Korku Patlak Verirken, Bitmemiş Bir Kentin Bölümü, Pencere, Vadideki Son Köy, Yeşil Avlu, Lomolarm, Şato ve Güneş, Copula’da, Mart Çiçekleri, Yem, Ezik Burunlu Portre, Dağın Kötümser Alegorisi, Deniz Kenarındaki Yol, Hammamet’ten Motif, İki Genç Kızın Kaderi, Bozuk Yüzeyler.