Sayfalar

DAVOS DOLMASINI YUTMADIK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DAVOS DOLMASINI YUTMADIK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Aralık 2010 Pazar

DAVOS DOLMASINI YUTMADIK

RTE Davos'ta
"Mümin aynı konuda iki defa aldanmaz" 40 defa aldananlara selam olsun…
 Hayır Tayyip Bey; iki şekerli, Davos kahramanlık "uyu yavrum ninni" müzikli sütünden ben almayayım. Bir defa aldanmıştım. Siz şiir okuyup içeri girdiniz zannıyla, hukuk ve demokrasi adına çok üzülmüştüm. Sonra Refah içinden siz ılımlı İslamcıların nasıl çıkarılıp bizlere "küresel güçlerce -onlar Yahudi aileler-" servis edildiğinizi Türk insanının "mağdur olanların yanında yer alma karakter yapısının" nasıl kullanıldığını yaşayarak öğrendik. Bir şiir ve akın akın insanların ziyaret ettiği bir hapishanede Başbakanlığa hazırlanan RTE

 Belediye başkanı olmadan gecekonduda oturan, şiirden tutuklu, şimdi ise dünyanın en zengin başkanları arasında 8. Sıraya yükselen "mağdur" bir Başbakan(!)... Artık mağdur olamıyorsunuz madem, o zaman kahraman olun(!).. Üstelik mağduriyet iç politika için gerekli, oysa BOP projesinin yürüyebilmesi için mağduriyet değil, mıymıntı Arap dünyasına bir kahraman lazımdı... Onlar nasıl olsa yer. Bağımsızlık kahramanı Lawrence olan Arap dünyası yemeyip de biz mi yiyelim?

 Sayın Başbakan, keşke size inanabilsek ama siciliniz öyle bozuk ki…
1-Başbakanlığını yaptığınız ordu mensuplarının başına ABD çuval geçirdiğinde siz nerede idiniz? Nota verecek misiniz diye soranlara "müzik notası mı" diye cevap vermiştiniz. O zaman siz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı değil miydiniz? Davos'ta ki moderatöre tepkiniz "notasız" müzik miydi?
 2-Gene Irak'da derdest edilen MİT mensupları için de sesiniz çıkmamıştı…
3-Irak Türkmenleri ve Irak'da kadın-çocuk demeden 1.5 milyon insan öldürüldü. O zaman "Merih" de miydiniz? Sahi, siz o zaman "sağ-salim ülkelerine dönsünler" diye ABD askerlerine dua ediyordunuz. Guantenemo ve insanlık dışı muamele gören Guentenemo tutuklularının bulunduğu uçaklar Türkiye'ye de inmişti. Siz o zaman da ortada yoktunuz.
4-"PKK'yı besleyen Habur sınır kapısını kapatıp Türkmen kardeşlerimize ulaşabileceğimiz Ovacık sınır kapısı açılsın" talepleri ABD'den izin alınamadığı için yerine getirilememişti. O zaman da sizi ortalarda görememiştik. Herhalde o zaman uzayda seyahatte idiniz(!)..
 5-Her Allah'ın günü Barzani ve Talabani'nin tehdit ve hakaretlerinde de o yiğitliğinizi göremedik. Talabani "Türkiye'ye bir Kürt kedisi bile vermem" dediğinde nerede idiniz? Boğaz enfeksiyonu mu geçiriyordunuz?
 6-Askerin ve halkın sınır ötesi hareket talebi zorlaması karşısında kırk dereden kırk su getirip, meclisten zorunlu sınır ötesi harekat izni çıktıktan sonra "bir de ABD'ye gidelim" diyen sizin için Türk Milleti'nin bölünmez bütünlüğü Filistin'den daha mı önemsizdi? O nedenle mi Uluslar arası haklardan doğan müdahale hakkımızı kullanma yiğitliğini gösteremediniz? "Sahi, Filistin deyince ayağa kalkan tabanınız, Türk askerleri kahpe PKK kurşunları ile vurulurken neden hiç gösteri yapmazlar?"
 7-Hükümet ettiğiniz dönemde sözde Ermeni Soykırımı'nı nerede ise Mançurya bile kabul edecek hale geldi. Gelmek ile kalmadı, "soykırım yalandır" demek suç haline getirildi. Sizi o zaman da ortalarda göremedik.
 8-Diyarbakır Belediye Başkanı PKK liderliğine oynuyor, hükümetinizin görevden alacak kadar yüreği mi yok, yoksa sizin için bir sakıncası yok mu?
 9-Meclise taşıdığınız PKK'nın sivil uzantıları şimdi Türk Milleti'ni "çocuk katili" olmakla suçluyor, sizin gıkınız çıkmıyor. PKK'nın sivil uzantısı olan bu provakatörlerin dokunulmazlıklarını kaldıracak yüreğiniz var mı, yoksa dokunulmazlığın ucu size değince milletin çıkarları teferruat mı?
10-İsrail askerleri Irak'da PKK'yı eğitirken siz nerede idiniz?
11-Peygamberimize yapılan hakaretlerde de siz yoktunuz. Evet Sayın Başbakan, bunlar daha sayabildiklerim. Sizin siciliniz bozuk, şimdi size nasıl inanalım?
Türkiye İsrail'i tanıyan 2. devlettir! Türkiye istihbarat konularında CİA ve MOSSAD ile içli-dışlıdır. İsrail ile Türkiye arasında savunma anlaşmaları vardır. Yetmedi… Sizin hükümetinizin çıkardığı GDO'lu tohum yasası ile Türk çiftçisi Yahudi şirketlerine mahkum edildi. GAP'dan satılan toprakların kanuni sınırlarını çoktan aştıklarını İsrailli firmalar kendileri söyledi. ABD'yi yöneten sermaye Yahudi ailelerine aittir. ABD Federal Hazine Bankası "ABD'nin Merkez Bankası yoktur" Yahudi ailelerine aittir. Dünyada ki parayı kontrol eden gene aynı ailelerdir. Dünya bankası ve IMF ellerindedir. Bu durumu bilen ve zamanında iktidar olabilmek için ABD derin devleti olan Yahudi kuruluşları ile anlaşmış olan siz Davos kahramanı olabilir misiniz? Bu eşyanın tabiatına aykırıdır! Danışmanının "deliğe süpürmeyin, kullanın" teklifini koltuk uğruna duymamazlığa gelen ve sadece kendini değil, temsil ettiği ülkenin de onurunu ayaklar altına aldıran bir Başbakan'a neden inanalım? Yanılmak istiyorum Sayın Başbakan! Sizin şekerlendirilmiş Davos imajınıza inanmak istiyorum ama olmuyor. BOP'nin eş başkanıyım diyen bir insanın yeni imajına inanmak çok zor.
BOP kapsamında Diyarbakır niçin yıldız olacaktı Sayın Başbakan? Umarım BOP için Ortadoğu'ya sürülen bir Truva atı değilsinizdir. Umarım "yeni kahraman" olarak Ortadoğu ülkelerinde BOP uygulamasının kolaylaştırıcı unsuru olmazsınız. Umarım Gazze için yola çıkıp, bütün Ortadoğu ülkelerinin Gazze olmasının yolunu açmazsınız. BOP 22 ülkenin bölünme planıdır ve siz bu planda Eş Başkan olmakla övünen bir insansınız. Davos "öfke hitabet sanatınız" gerçek mi yoksa küresel güçlerce oynanan bir kurgu mu, bunu zaman gösterecek ama; "Hıyarın güzel diyene bir avuç tuzla koşanlar" çoktan methiyelerini yazdılar bile.
Mahiye Morgül ilginç bir noktayı yakalamış, bakınız ne yazıyor:" Başbakan Erdoğan, Davos'un kapanış toplantısına kalmayıp o gece o anda İstanbul'a dönmeye karar verdi ve az sonra TRT 2 Atatürk havalimanından canlı yayına geçti. Saat 24.00 de Atatürk Havalimanı'na ilkin ortaokul çocukları (belli ki yurt öğrencileri) ellerinde Filistin ve Türk bayraklarıyla görünmeye başladı. Kalabalık büyüdükçe yaş grubu da büyüdü, bayraklar o anda dağıtılıyordu. Biraz sonra özel basılmış pankartlar görünmeye başladı. Üç tane söz vardı, bütün pankartlarda aynısı yazıyordu. Sanki daha önce hepsi bir elden hazırlanmış gibi. "Hoş Geldin DÜNYA LİDERİ" (Büyütülmüş harflerine dikkat ediniz)"Dünya başbakan görsün", "Davos Fatihi" Bugün saat 14.00 de metro açılışını yapacağını duyurdu orada. Demek ki Davos'tan önce bunu biliyordu başbakan. Davos'tan bir gün önce ayrılmış olmasaydı bu açılışa nasıl katılacaktı, çok tuhaf! Gecenin 24.00'de, başbakanın Davos'u terk edeceğini önceden biliyorlarmış gibi hazır bekleyen, TRT muhabirleri tüm dünyadan canlı yayına alındı. TRT 2'nin canlı yayın konukları da nasıl olmuşsa gecenin o saatinde telefonla bağlanmamış, stüdyoda hazır bekliyorlardı. M. Morgül  " Davos Fatihi mi(!)? Kusura bakmayın, ben almayayım. "Mümin aynı konuda bir defa aldanır"!  
ALINTI