Bu yazıya yapılan yorumlar...
****************
ALTIN VE FETULLAH'IN KOZASI ..
Fethullahçıları kimse tutamıyor..
Kaz Dağları zaten altın
AA - ÇANAKKALE - Kaz Dağları'nda sondaj aşamasına gelen altın arama çalışmalarının bölgeyi harap ettiğini söyleyen Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, belediye başkanlarını durum değerlendirmesi yapmaya çağırdı. Gökhan, "Bana göre Kaz Dağları'nın üstü, altındaki madenlerden bin kat daha değerlidir. Buradaki doğal ortamın yeniden yaratılması için ne dünyanın parası ne teknoloji yeter. Biz, Kaz Dağları'nın Milli Park sınırı içine alınması gerektiğine inanıyoruz. Çan, Bayramiç hatta Balıkesir belediye başkanları toplanıp değerlendirme yapmalı" dedi. 22/08/2007
Fethullah'ın Kozası. ..
Fethullahçıları kimse tutamıyor..
Yıllardır ABD'de yaşayan Fethullah Gülen 'in ''müritleri'' ABD ve Kanadalı ''altın avcıları'' nın taşeronluğunu yapıyor...
Keyifleri yerinde!..
Gazeteler, televizyonlar, radyolar onların; okullar, yurtlar, şirketler onların...
ABD'de ''yeşil kart'' almaya çalışan emekli vaiz, şimdi de ''altın-gümüş'' çıkarmak için kolları sıvadı...
İşler tıkır tıkır yürüyor...
Kolay iş mi 5 milyar dolara hükmetmek!..
Nakşiler, Süleymancılar ve Nurcuların ''Fethullahçı kolu'' dışında kalanlar AKP'yi yavaş yavaş terk ederlerken onlar, Recep Tayyip Erdoğan 'ı ölümüne destekliyorlar...
2007 yılında Almanya'nın başkenti Berlin'de üniversite açmaya hazırlanan Fethullahçılara bir ''talih kuşu'' daha kondu. Koza Altın İşletmeleri AŞ 'ye Kaz Dağı ve Madra Dağı arasında kalan ''Küçükdere'' yöresindeki 144 kilometre alanda ''altın-gümüş'' işletmesi için ruhsat verildi...
Elimdeki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün (Daire Başkanı Mehmet Tombul imzalı) avukat Senih Özay 'a gönderdiği ''resmi yazı'' ya göre, Koza'ya maden işletme ruhsatı verildiği bildiriliyor...
Bilindiği gibi Kaz Dağı'yla Kanadalı ''El-Doragold'' ilgileniyordu. Koza'nın yönetim kurulu başkanı Akın İpek , daha önce ABD'li ''Newmend'' den Bergama Ovacık'taki ''altın madeni'' ni almıştı...
İddia şu:
''Akın İpek'in Koza şirketi ABD'li ve Kanadalı şirketlerin taşeronudur...''
İddia doğruysa ilişkilerin boyutu büyük...
****
Akın İpek, ''Bugün'' gazetesinin de sahibi. Fethullahçı Samanyolu Okulları'nın yönetim kurulu başkanı. Yaşı ise 43.
Edremit'in Güre Belediye Başkanı Kamil Saka 'yla görüştüm olayı öğrenince. Saka, ''Evet doğru'' deyip ekledi:
''Binlerce yıldır tarihin, kültürün ve insanlığın yaşadığı bu topraklarda zehir solumak istemiyoruz. Demokratik ve siyasal her türlü çabayı sürdüreceğiz. Bergama Ovacık 'ta insanlar zehir soluyor. Orada ekolojik değişim oldu. Turizmde büyük yatırımlar yapılıyor. Kaplıca turizmi gelişiyor. Tüm duyarlı insanları bizi desteklemeye davet ediyorum. Çevrecilerden, AKP dışındaki tüm siyasi kuruluşlardan katkı bekliyorum.''
Troya ve İda Dağı Platformu kurucularından zeytinci Murat Narin , ''Olacak iş değil'' diyor. Kaz Dağı'nın ''milli park'' olduğunu söyleyen Narin şöyle diyor:
''Küçükdere bölgesi dünyanın en iyi yağlık zeytinini üretiyor. Bu bölgede Havran'ın ve Burhaniye'nin onlarca köyü. Bölge halkının yüzde 70'i zeytincilikle geçiniyor. İlk aşamada 4-5 bin zeytin ağacı kesilecek. Kaz Dağı 'nda bitki örtüsü yok olacak. İnsanlar zehir soluyacak, ekolojik denge bozulacak.''
Fethullahçı Koza Madencilik, yargı kararını AKP hükümetinden güç aldığı için dinlemiyor, bir bakıma hukuku çiğniyor...
Bergama Ovacık 'tan sonra şimdi de Kaz Dağı-Madra Dağı arasında kalan Küçükdere 'de ''altın-gümüş'' çıkarılacak...
Kimin adına?
Kanadalı El-Doragold adına!.. İddiayı başta yazmıştım:
''Koza, ABD'li ve Kanadalı şirketlerin taşeronudur...''
****
Kaz Dağı binlerce yıllık tarih ve kültürle iç içe yaşıyor bugün...
Kaz Dağı'nın 21 bin 463 hektarlık bölümü milli parktır.
Kaz Dağı salt Türkiye 'nin değil Avrupa'nın en önemli bitki alanıdır. Tam 80 çeşit bitki türü vardır...
Tanrıların ve tanrıçalarının yaşadığı Kaz Dağı ''altın-gümüş avcıları'' na teslim ediliyor. Zeytin, köknar, karaçam ve sedir ağaçları yok edilmek isteniyor...
Eşme Kışladağ'ında onlarca insan siyanürden zehirlenmedi mi?
Tüm bu işleri ABD 'de oturan Fethullah Gülen çeviriyor...
Unutmayın, 5 milyar dolara hükmediyor...
Demek ki paranın dini-imanı yokmuş!..
Benim cennet ülkem her yıl 1 milyon dolarını ''yağ ithali'' ne yatırıyor...
Ayçiçeğini bile ithalle karşılarken, fındık, zeytin üreticisini inim inim inletiyor...
Şimdi de ''zeytin ülkesi'' Kaz Dağı-Madra Dağı'nı ''altın avcıları'' na teslim ediyor...
İda Dağları, Alpler'den sonra yeryüzünün ikinci oksijen yöresi...
İda Dağları katlediliyor artık. Türkiye'yi yönetenler bu gerçeği görmüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler , nedense bu gerçeği görmezden geliyor. Yıllar önce Bergama Ovacık'ta olduğu gibi "çevrecilere" damgayı yapıştırıyor:
"Ne zaman altın madeni işletmek söz konusu olsa birileri devreye giriyor..."
Bergama Ovacık'taki "altın madeni" Fethullahçı, "zarf tüccarı" Akın İpek 'in elinde. Bugün gazetesini parasız dağıtan Akın İpek'in "köşe tetikçileri" , siyanürlü altına karşı çıkan herkesi aynı yöntemle suçluyorlar:
"Ajanlar iş başında!"
Peki bu sözleri söyleyenler işbirlikçi değil mi?
Bergama Ovacık'taki "altın madeni" deneme üretimiyle birlikte 11 yıldır çalışıyor. Kaç ton altın çıktı, devlete ne kadar para kaldı, kimse bilmiyor. Çünkü, altınlar Bergama' dan doğruca İsviçre'ye gidiyor.
Çokuluslu şirketlerin taşeronları var Türkiye'de...
Akın İpek, hangi çokuluslu şirketlerin taşeronudur?..
Yoksa sahibi mi?
Ayvalık sırtları, Burhaniye Sübeylidere, Avunduk, Karadere, çokuluslu Newmont şirketinin...
İvrindi'nin Ergama, Çamavşar ve Kınık bölgeleri "Galata Madencilik" in...
Bergama Ovacık'ı, yıllarca yabancı şirketler işletmişti. Eurogold, Newmont bir süre Ovacık'ta boy göstermişlerdi. Ardından Akın İpek'in Koza şirketi, Bergama'daki madeni satın aldı.
*****
Newmont niçin çekilmişti Bergama Ovacık'tan? Akın İpek'in Koza'sı satın mı almıştı madeni, yoksa taşeronluğu mu üstlenmişti, bilen yok.
Newmont bu kez Ayvalık'tan Burhaniye'ye dört ayrı yerde "altın madeni" ruhsatı alıyor. Akın İpek'in Koza'sı, hakkında yargı kararları olmasına karşın Havran, Küçükdere, Bergama, Kozak Yaylası'nda maden işletmek istiyor.
İda Dağları parsellenmiş durumda bugün. Kanadalı Teck Cominco Şirketi Bayramiç, Muratlar, Çan Söğütalan'da sondaj izni aldı. Altın ve bakır arıyor Kanadalı şirket.
Global Madencilik, Küçükkuyu Fatma Kayası bölgesinde altın, bakır, kurşun, çinko çıkaracak. Oreks Madencilik Yenice'de "kurşun" peşinde.
Bakan Hilmi Güler, "Olumsuz bir duruma izin vermeyeceğiz" derken, çevre talan ediliyor, zeytin ağaçları kesiliyor.
İda Dağları'nda 12 milyon zeytin ağacı var...
Binlerce insan geçimini zeytincilikten sağlıyor...
İda Dağları, Havran, Kozak Yaylası, İvrindi, Kınık, Ayvalık, Bergama.
Şimdilerde zeytin ağaçları ve fıstık çamları kesiliyor.
Türkiye'nin akciğerleri yok oluyor.
Bölgedeki şirketler, Enerji Bakanlığı Maden Dairesi'nden sondaj ruhsatı aldılar. Ardından Çevre ve Orman Bakanlığı 'ndan ÇED raporu alarak, işletme ruhsatı için Enerji Bakanlığı'na başvuracaklar.
Sadece Çan, Bayramiç ve Çanakkale'de 13 bin 252 hektar alan için arama ruhsatı alındı, 600'ün üzerinde sondaj yapıldı. Sondaj sırasında binlerce ağaç kesildi.
****
Ben İda Dağları 'nı iyi bilirim...
Edremit'te doğdum, Güre'de okudum ilkokulu...
İda Dağları'nda ayak basmadığım yer kalmamıştır...
Delik deşik ediliyor İda Dağları , Madran Dağları...
İzmir'in Bayındır ilçesinde İhlas Madencilik'e 18 değişik noktada altın araması için izin verildi...
Ödemiş , Kiraz ve Tire bölgeleri de oyulacak...
Enver Ören 'in İhlas Madencilik Şirketi kolları sıvadı bile...
Bakanlıktan arama ruhsatı alan her şirket dağlarımızı, ovalarımızı delik deşik ederken, biz sadece seyrediyoruz...
Neyse medya uyandı!..
Yıllardır yazdık çizdik, İda Dağları 'nda, Bergama 'da, Eşme Kışladağ' da, Kaçkarlar 'da olup bitenleri...
Kimse umursamadı!..
Direniş zamanı şimdi. İda Dağları 'na sahip çıkın. Binlerce yıllık tarihe, kültüre, doğaya sahip çıkın.
Az daha unutuyordum. Enerji Bakanlığı'nda yolsuzluk operasyonu yapıldı, 30 kişi gözaltına alındı. Maden İşleri Genel Müdürü Hilmi Özbeden niçin istifa etti?
"Maden Dairesi'nden kaç bürokrat var gözaltına alınanlar arasında?'
Hikmet Çetinkaya
************
Kazdaglari....Turkiye'nin oksijen cadiri Homeros'a ilham vermis Zeus'a ise ev sahipligi yapmis ...
Milli Park ilan edilerek koruma altina alinan, dunyada sadece Kazdaginda bulunan 32 adet bitkiye sahip olmakla ekolojik onemi bulunan Turkiye'nin en buyuk zeytin uretim alani ve dunya capinda en kaliteli zeytinyaginin uretim yeri Kazdaglari buyuk tehdit altinda....
Eger topraklarimiz isgal edilseydi ve dusman gucler bu ulkeye ne gibi kotuluk yapsak diye dusunseler akillarina gelirdi ama bunu yapmaya elleri varir miydi bilemiyorum ama bu iktidar bunu yapti ve Kazdaglarinda siyanur ile altin aranmasina izin verdi ! Calismalar basladi ve yuzlerce yillik agaclar yerlerinden sokulmeye basladi bile...
Eger durdurulmazsa kisa surede oradaki ekolojik denge yok olacak ve oksijen yerine artik zehir soluyacak oradaki tum canlilar.....Tam da kuresel isinma ile karsi karsiya bulundugumuz bu donemde lutfen duyarli olalim ve ekolojik, tarihi, turistik ve ekonomik oneme sahip olan bu yerlerin yok olup gitmesine izin vermeyelim.
Asagiya altin arama calismalari baslatan firma ile ilgili internetten alinti yaptigim bir yaziyi ekledim. Son olarak saf dini duygulari ile AKP'ye oy veren vatandaslarimizin dikkatini cekmek istiyorum iste gorun oy verdiginiz zihniyeti ....
Saygilarimla H.Ates
***********
İşte doğa katliamlarının devamı:
ARTVİN TALANI
Artvin'in doğası da 'altın'a feda ediliyor...
[Sesonline] "Geçen hafta, NTV’de Kaz Dağları ile ilgili konuşan Çevre Bakanı (önce İstanbul’un ve sonra da devletin ‘su müdürü’, şimdi de bakanı) Veysel Eroğlu, “maden arama çalışmaları, Kaz Dağları’nda koruma altındaki ‘Milli Park’ dışında kalan kısımda yapılıyor” demişti. Ardından da eklemişti: “Koruma altındaki alanda ‘kuş’ uçurtmuyoruz!..” Artvinliler ise, Çevre Bakanı’nın ağzıyla itiraf ettiğinin tersine, dağlarında, yaylalarında kuşlar uçuşsun, cıvıldaşsın istiyor. Çekin ellerinizi Artvin’den, doğadan, yaşamdan!
----------------
Geçen hafta, “Yurdumuz bütün cihandır bizim...” başlıklı yazımda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in doğanın ve çevrenin talan edilmesine, canlı türlerinin yok olmasına karşı çıkan “yaşam savunucuları”nı ‘dış kaynaklı gruplara ‘alet’ olmakla’ suçlayarak suç işlediğini belirtmiş savcılara suç duyurusunda bulunmuştum. Henüz Bakan Bey'den de, savcılıklardan da bir ses çıkmadı. Ama ....
**********
TEMA Vakfı'na Son 6 ayda 95 İhbar Yapıldı
Maden Kanunu'nda yapılan değişikliklerin doğal varlıklarımız üzerinde yarattığı baskı ve tahribat toplumda infiala neden oldu. Çanakkale Kaz Dağları'ndan İzmir ve Balıkesir Kozak Yaylası'na, Artvin Cerattepe'den, Antalya Kurşunlu'ya, Samsun Bafra'dan Kırklareli Vize'ye, Balıkesir Havran'dan Kastamonu Hanönü'ne her yerden yükselen patlayıcı, dozer sesleri ormanlarımızı, tarım, mera, SİT alanlarımızı, kıyı şeritlerini, sulak alanları, milli parkları, özel koruma alanlarını tahrip ediyor.
TEMA Vakfı'na son altı ayda ülkenin 95 ayrı noktasından maden arama ve işletme, taşocağı, kumocağı ihbarları yağdı. Ülkemizin en önemli doğa koruma alanlarından olan Kaz Dağları'nda yaşanan sorun ne yazık ki, sadece buzdağının görünen ucu.
TEMA Ne Yaptı ?
Maden Kanunu'ndaki, doğal varlıkların korunması ve geliştirilmesi, toplum sağlığının korunmasıyla ilgili hükümleri etkisiz hale getiren değişiklik girişimi 2002 yılında 57'nci Hükümet tarafından yapıldı. TEMA Vakfı'nın lobi çalışmaları ile üstün kamu yararına aykırılıklar içeren Maden Kanunu'nda değişiklikler öngören tasarının geri çekilmesi sağlandı. Ancak tasarı 59'ncu hükümet tarafından Nisan 2004'te Meclis onayına sunularak yasalaştı.
Ana Muhalefet Partisi Anayasaya aykırılığını öne sürerek Anayasa Mahkemesinde dava açtı. Dava henüz sonuçlanmadı. 21 Haziran 2005 tarihli Madencilik Faaliyetleri için İzin Yönetmeliği'nin yayınlanmasının ardından 02 Ağustos 2005'te TEMA Vakfı bu yönetmelik hakkında Danıştay 8'nci Daire'sinde iptal davası açtı.
Nisan 2007'de Madencilik Faaliyetleri için izin Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak, ruhsat izinleri için idareden gelecek onay süreler yarı yarıya azaltıldı. Bunun üzerine 31 Mayıs 2007 tarihinde Danıştay 8'nci Daire'de TEMA Vakfı tarafından ikinci bir dava daha açıldı. Her iki dava da halen devam ediyor.
Şimdi Ne Olacak ?
Dünyadaki 200 en önemli ekolojik bölgeden biri olan Kazdağları'nda ve en önemli fıstıkçamı üretim bölgesi olan Kozak Yaylası'nda yaşanacak doğa katliamının buzdağının sadece görünen ucu olduğunu ifade eden TEMA Vakfı Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi, "İnsanımızın da doğamızın da Maden Kanunu'na sırtını dayayarak gerçekleştirilen yağmaya, tahribata tahammülü kalmamıştır. TEMA Vakfı'na son altı ayda gelen 95'in üzerinde maden arama-işletme, taş ve kumocağı ihbarları bu konuda toplumsal hareketin başladığını ve şiddetle de devam edeceğini göstermektedir TEMA Vakfı, Temsilcileri ve Gönüllüleri aracılığıyla bu toplumsal hareketlere destek vermekte aynı zamanda da Maden Kanunu ile hukuki mücadelesini Danıştay 8'nci Dairesi'nde 2005 ve 2007 yılında açtığı 2 dava ile sürdürmektedir. Ne Kaz Dağları'nın ne Balıkesir Kozak Yaylası'nın ne de başka bir doğal varlığımızın tahribine toplum olarak müsaade etmeyeceğiz." dedi.
Maden Yasası İçin Kamuoyunun Sesine Kulak Verin
T.C. Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü Verilerine göre Maden Kanununda 2004 yılında yapılan değişiklikler maden arama ve işletme ruhsatı talebinde patlamaya neden oldu. 2004 yılında 3.984 izin talebinde bulunulurken, 2005'te 15.149, 2006'da 18.208, 30.09.2007 itibariyle de 13.908 izin başvurusu yapıldı. TEMA Vakfı, bu çarpıcı veriler ışığında hükümetin üstün kamu yararı ve toplumsal uzlaşının sağlanması adına kamuoyundan yükselen sese kulak vermesi gerektiğini değerlendirmektedir. Maden Yasası konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınarak yeniden düzenlenmeli, talana izin veren maddeler kaldırılmalı, verilen arama ve işletme izinlerinin iptali için de gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Toplumsal mutabakat şart.
Saygılarımızla; Toprağına Sahip Çık ! TEMA Vakfı
***************
GÜLEN KAZ DAĞLARINDA NE ARIYOR YAZISINA İLAVEDİR.
Savunma gibi yazı