Sayfalar

"B" MEALİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
"B" MEALİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Haziran 2008 Cumartesi

KURÂN-I KERÎM “B” MEÂLİ

KURÂN-I KERÎM “B” MEÂLİ
Değerli dostlarım…
Kurân-ı Kerîm'in, işaret ettiğimiz anlamlarına açıklık getiren bir meâl istenildi yıllardır…
Lûtfu ilahi ile, isteklerinize büyük ölçüde cevap verecek olan ve dahi Türkiye’de bir benzeri olmayan Kurân “B” Meâli’ni sizlere takdim ediyoruz!.
Şimdi, yeniden “OKU”maya çalışalım, İslâm DİNİ’nin yüce bilgilerini, yepyeni bir anlayışla!.
Dostlarım…
İnsan, ne aradığını bilmezse, gözünün önündekileri dahi göremez olur!.
Kişinin, neyi araması gerektiğini bilmesi işin başıdır!.
Bilmediğinizi aramazsınız!.
Hazreti Muhammed aleyhisselâmın sırlar içeren muhteşem mesajları, asırlardır örtüle örtüle; bugün, son derece kısır ve sığ bir “DİN” anlayışı ile şartlanmışız!. Bu yüzden de, evrensel insana evrensel gerçekleri anlatan ve kıyâmete kadar geçerliliğini kaybetmeyecek olan Kurân-ı Kerîm’i değerlendiremiyoruz.
Gökte bir yerlerde oturan ulu tanrının, yanındaki melekleri, yeryüzünde seçtiği postacısına yollaması; onun da gökten gelen kitabı(?) insanlara aktarması; diye kabullendiğimiz “DİN” anlayışının kesinlikle yeniden ele alınıp orijin kaynaktaki gerçeklere göre yeniden değerlendirilmesi zamanı gelmiş geçmektedir.
www.ahmedhulusi.org adresindeki web sitemizde yayınlanan tüm çalışmalarımızda, geçmişteki tüm mâneviyât ehli zevâtın bildiği İslâm Dini’ne ait gerçekleri çağımız diliyle anlatmaya çalıştık. Bütün bu bilgilerin kaynağı ise elbette ki elimizdeki tek BİLGİ kaynağı olan Kurân-ı Kerîm’dir.
“ALLAH” ismiyle neye işâret edildiğini; evrensel sistem ve mekânizmayı; insanın hakikatini ve varlıktaki yerini; tüm incelikleriyle, işâret, mecâz, misâl yollu açıklamalarla anlatan bu Kitap=BİLGİ anlaşılmadan, asla konunun özüne ermek mümkün değildir.
Kurân-ı Kerîm kökenli İslâm Dini anlayışını elde etmemiz için de bu inceliklere işaret eden noktaları vurgulayan iyi bir Kurân meâline ihtiyaç olduğu elbette malûmunuzdur.
Halen Türkçe olarak yayınlanmış Kurân meâllerinin hiç birinin, Kurân’ın bazı çok önemli inceliklerini hesaba katarak hazırlanmadığı görüşünde olduğum için; değerli Kurân âlimi, İstanbul Kanlıca Camii İmamı Sayın Hasan Güler’den bir “Kurân “B” Meâli” hazırlamasını rica etmiştim birkaç yıl önce.
Şimdi size, web sitemizden ilk defa olarak, Hasan Güler Hoca’nın birkaç yıllık çalışma sonucu hazırlamış olduğu “Kurân “B” Meâli”ni Ramazan hediyesi olarak iletiyorum.
Bu arada şunu da kesinlikle bilmemiz gerekir ki, yeryüzünde hiç kimse tarafından tam hakkıyla bir Kurân meâli yapılması mümkün olmaz!. Zirâ, bir âyetteki bazı kelimelerin birden fazla anlam ihtiva etmesi sebebiyle, aynı âyetten birkaç mânâ anlaşılabilir; okuyanın irfan derecesine göre!.
Bu meâlin benzerlerinde olmayan inceliklerine gelince…
En başta ve en önemli olarak…
İslâm Dini anlayışını insanlara bildiren ve açıklayan Kurân-ı Kerîm, insana, yeryüzünde “HALİFE” oluşunun sırrını, “ALLAH” ismiyle neye, nasıl işâret edildiğini; bir kısım kelimelerin başına koyduğu “B” harfiyle vurgulamaktadır. Aynen “Bismillah’ta” olduğu gibi! “B” sırrını anlayamayan kişi, Kurân’ın ana mesajından mahrum kalır ve O’nu bir gök tanrısının fermannâmesi gibi algılar.
Kurân-ı Kerîm’in en önemli yanı ihtiva ettiği “B” sırrıdır!. Tanrı kavramıyla “Allah” isminin işaret ettiği anlam arasındaki fark da bu sırrı keşfetmeye dayanır!.
Bu sırrın farkedilebilmesi için de mutlaka “B” harfiyle başlayan kelimelerin çok iyi değerlendirilmesi zorunludur. Aksi halde, eksik ve yanlış algılama yüzünden kuru bir yasa ve tarih kitabından söz edilebilir.
İşte bu “B” Meâl’de, öncelikle, “B” sırrına işaret eden âyetlerin veya “B” harfiyle başlayan kelimelerin çevirisinde; bu anlam farkedilecek şekilde düzenleme yapılmıştır; ki bu yüzden de, bu çalışma, Kurân-ı Kerîm’in bâtın-derûni-içsel-sır anlamlarını daha iyi fark etmemize yol açacaktır.
İkinci olarak, “B” Meâl’de bir kısım kelimeler orijinalinde olduğu gibi kullanılmıştır düşünen beyinlere yeni kapılar açmak için. Meselâ “Rasûl” kelimesi geçen yerde, çeviride de “Rasûl”; “Nebî” geçen yerde “Nebî” kullanılmış; bunlar “peygamber” kelimesiyle geçiştirilmemiştir. Çünkü her bir kelime bir hikmete ve bir sırra dayalı olarak Kurân-ı Kerîm’de öylece kullanılmıştır. Ayrıca, her kelimenin işaret ettiği İŞLEV, diğerinden farklı, ayrı bir İŞLEVdir.
Dilin semantiği gereği, bu kelimelerin yerine başka kelimelerin kullanılması yanlıştır! “Hak” ismi ayrı özelliğe işaret eder, içinde geçtiği âyette; “Rab” kelimesi ayrı özelliğe-mertebeye-vasfa işaret eder; “Allah” kelimesi ayrı özelliğe işaret eder. Bunların tümünü “tanrı” diye geçiştirmek çok büyük bir gaflettir! Keza “konuşmak” anlamında tercüme edilen “kelam”, “kavl”, “nutk”, “tahdiys/hadiys”kelimeleri dahi böyledir.
“B” Meâl’de birçok kelimenin orijinal olarak yer alması yüzünden, ilk bakışta ifadesi ağır gelebilir... Bu uygulama, Kurân-ı Kerîm, rasgele bir Arapça metin olarak görülmeyip; “meal hazırlamak, bir Arapça metni Türkçe’ye çevirmek değildir” diye düşünüldüğü içindir! Yani, hem, Kurân’ın mânâ ve te’vilini Türkçe tek bir kelimeyle sınırlamamak ve hem de Arapça bilmeyen okuyucuya, Kur’an terminolojisini öğrenme ve tefekkür etme fırsatı vermek niyetindendir... Ayrıca o kelimenin anlamının sorgulanması ve araştırılması gerekliliğine işaret içindir. Mesela, Türkçe çevirilerde topluca “korkmak” diye tercüme edilen “havf”, “haşyet”, “rahbet”, “ittika”, “hazr”, kelimeleri, orijinalleri ile verilmiş olup; gerekliliğine göre parantez içinde sözlük ve te’vili anlamları da Türkçe olarak yazılmıştır... Bunlarla birlikte, “B” Meâl’de parantez içerisindeki ifadelerin yanına konmuş soru işaretleri de, üzerinde düşünülüp, sorgulanması gereken, farklı anlamların dahi çıkarılabileceği hususlara işaret etmektedir.
Ayrıca, örneğin, Kurân’da “ölüm” anlamına gelen“mevt” ile “yakıyn” kelimeleri ayrı ayrı geçerken, çevirilerde “YAKIYN” kelimesini kaldırıp, onun yerine “mevt” kelimesinin karşılığı olan "ölüm"ü koymak çok önemli bir yorum hatasıdır!. Sırlara giden yolu kapatmaktır!.
Üçüncü misâl olarak tüm meâllerde gördüğünüz “KİTAP” kelimesini ele alalım… Kurân-ı Kerîm’de Arapça “kitap” kelimesi kullanılarak “BİLGİ” kastedilmiştir!. “Kitap inzâli” tâbiri ile anlatılmak istenen, “insan bilincinde ilâhi BİLGİnin açığa çıkarılması”dır! Yoksa, bizim Türkçe’de kullandığımız anlamda, gökten yeryüzüne yazılı ciltli veya ciltsiz kitap veya herhangi bir lisan ile yazılmış kağıt sayfalar inmemiştir!. “Kitap indirdik” türünden çeviriler maalesef insanları tamamen konudan uzak farklı düşüncelere yönlendirmektedir.
Kısacası, “OKU”yabilirseniz, birebir tam karşılığı olmasa da, bu meâlin, şu ana kadar yayınlanmış ve okuyucuya sunulmuş Kurân meâlleri içerisinde çok farklı bir yerde olduğunu göreceksiniz.
Sayın Hasan Güler, sadece Allah’a kulluğu ve Rasûlullah’a hizmet aşkıyla hazırladığı bu meâli tüm insanlığa karşılıksız olarak sunmaktadır. Bu meâlin telif hakkı yoktur!. Dileyen herkes orijinaline sadık kalmak kaydıyla çoğaltıp yayabilir. Allah kendisinden razı olsun; makâmı Rasûlullah aleyhisselâmın yakını olsun.
AHMED HULÛSİ 22 Eylül 2006 North Carolina, USA www.ahmedhulusi.org