Yetenek nedir?
Yeteneklerimizi belirleyebilir miyiz?
Yeteneklerimizi geliştirerek onları daha etkili bir şekilde kullanabilir miyiz?
Başka bir değişle yeteneklerimizi yönetebilir miyiz?
Yetenek sonradan öğrenilebilinir mi yoksa onunla beraber doğulan bir özellik midir?
Marcus Buckingham ve Richard M.Vosburgh (2001) yetenek yöneticilerine ışık tutmak ve ellerindeki insan kaynağını en iyi şekilde değerlendirmelerine yardımcı olmak için “yetenek” kavramına bir açıklık getirmeye çalışmışlar. Birlikte hazırladıkları akademik makalede, yetenek kavramını anlayabilmek için öncelikli olarak aşağıdaki üç ana kavrama dikkat çekiyorlar.(1) Bunlar sırasıyla şöyle:
1. Beceri: Beceri, bir işi yapabilmek için belli bir tekniği veya metodu uygulayabilme kabiliyetini simgeliyor. Bir bilgisayar programını kullanabilmek, ya da bir röportaj esnasında doğru soruları doğru anda yöneltebilmek gibi. Beceriler, daha önceden hazırlanmış ve sistematik bir şekilde birbirini takip eden adımları uygulayarak sonradan öğrenilebilinen yetiler.
2. Bilgi: Bilgi, hem varlığı bilimsel olarak kanıtlanmış kesin ve gerçek olguları (explicit), hem de bu gerçekleri uygularken yapılan yanlışlardan öğrenilen ve herhangi bir yere kayıt edilmemiş soyut kavramları (tacit) ifade ediyor. Bu açıdan bilgi de sonradan öğrenilen bir yeti.
3. Yetenek: Yetenek bir kişinin sürekli yaşadığı duygu, düşünce ve davranışları üretici bir şekilde hayatının her alanına uygulayabilmesidir. Bu tanımlamaya göre stratejik düşünebilmek ve empati gösterebilmek yetenek olduğu kadar; azim, sabır veya sabırsızlık gösterebilmek ve konsantre olabilmek de bir yetenektir.
Bu üç tanımlamadan yola çıkan Buckingham ve Vosburgh, yetenek kavramının, beceri ve bilgi kavramlarına göre sonradan öğrenilmesinin daha zor olduğunu vurguluyorlar. Dolayısıyla yöneticileri önce ellerindeki insan gücünde var olan yetenekleri belirlemeye, daha sonra bu yetenekleri bilgi ve becerilerle destekleyerek geliştirmeye teşvik ediyorlar.
Yeteneğin ne olduğunu anladık.
Peki ya yetenek yönetimi nedir?
Yukarıdaki bilgilerin ışığı ile kurumsal yapı içerisinde yeteneği, çalışanların sahip olduğu becerileri en etkili şekilde kullanarak şirket performansına kısa ya da uzun vadede kattığı değer olarak açıklayabiliriz. Yetenek yönetimi ise bu becerilere sahip kişilerin belirlenmesi, işe alınması, geliştirilmesi, şirkete sadakatle bağlanmasının sağlanması ve belli bir strateji izleyerek kilit görevlere yerleştirilmesidir.(2) Bu anlamda yetenek yönetimi, yeteneği şirkete dâhil etmekle bitmez. Önemli olan bu yetenekleri organize etmek, doğru görev ve sorumluluklarla eşleştirerek kişiyi bireysel ve kurumsal hedeflerin gerçekleşmesi dâhilinde yönlendirmektir.
Kurumsal olarak yapılan yetenek yönetimi ve kariyer planlama uygulamalarında, kişinin sahip olduğu yeteneklere, eksiklik hissedilen alanlara nazaran daha çok odaklanarak, bireysel ve kurumsal verimin yükseleceği düşünülmektedir. Bu durum, şirket çalışanlarının bağlı bulundukları yöneticiler tarafından tek tek ele alınması gerektiğini gösteriyor.
Buckingham ve Vosburg, şirketlere yetenek yönetimi konusunda aşağıdaki yöntemleri öneriyor:
1. İş tanımı yaparken, o işin gerektirdiği becerileri belirlemek yerine, şirket içerisinde o işi yapmak ile elde edilecek sonuçların belirleyin.
2. İşe alımlarda, işi yapmak için gerekli becerilere sahip olan insanları belirlemek yerine, o işi yapmak için gerekebilecek yetenekleri belirleyin ve bu yeteneklere sahip bireyleri seçebilmenizi sağlayacak işe alım teknikleri geliştirin.
3. Çalışanlarınızın yıllık performans değerlendirmesini, sahip oldukları beceri ve bilgiye göre değil, elde ettikleri sonuçlara bakarak yapın. Gerçek performans, sonuçları değerlendirmekle ölçülür.
4. Çalışan her elemanın eksik olduğu becerileri belirlemek yerine, onların sahip oldukları veya olmadıkları yetenekleri belirleyin.
5. Çalışanlarınızı, yetenekli olmadıkları alanlarda kendilerini geliştirmelerine teşvik etmeyin. Bunun yerine onları yetenekli oldukları alanlarda bilgi ve becerilerini geliştirecek şekilde yönlendirin ve onlara, olan yeteneklerini daha da güçlendirmeleri için ortam sağlayın.
6. Şirket içi yapılan bireysel gelişim planlarında çalışanlarınızın zayıf taraflarını “geliştirilmesi gereken alanlar” olarak etiketlemeyin. Bu etiketi, var olan yetenekleri geliştirme alanında uygulayın. Unutmamak gerekir ki, bir kişinin kendini geliştirmesi için gerekli en büyük fırsatlar zayıf oldukları alanlarda değil, yetenek gösterdiği alanlarda yatar.
Bir sonraki makalemde sizlerle birey olarak yeteneklerimize sahip çıkmanın yollarını, kendi yetenek yönetimimizi nasıl yapacağımız ile ilgili bilgileri paylaşacağım.
Kaynaklar:
(1) Buckingham, Marcus and Richard M. Vosburgh. “The 21st Century Human Resources
Function: It’s the Talent, Stupid!” Human Resource Planning 24, no. 4 (2001): 17-23.
(2) CIPD The Chartered Institute of Personnel and Development, Yetenek Yönetimi, Factsheet Temmuz 2008
Alıntı:http://liderinsan.com/?p=245
YETENEK KONUSUNA BİR BAŞKA BAKIŞ
Günlük dilde, bireyin herhangi bir alandaki becerilerini veya beceri potansiyellerini anlatmak amacıyla kullanılmasına rağmen bilimsel olarak tanımlanması oldukça güç kavramlardan biri de yetenektir. Kavramın kişilik, zekâ, genetik ve çevre gibi kavramlarla çok yakından ilişkili olması, anlam alanını belirsizleştirmektedir.
İnsan tekinin, insan türünün bir üyesi olması nedeniyle vazgeçilmez biçimde bütün diğer insanlarla benzer olan yanlan vardır. Örneğin diğer insanlarınki gibi yapılaşmış bir beden, doğumla başlayıp ölümle sonuçlanan bir hayat seyri, belli bir kültürün içinde kişiliğinin şekillenmesi insanın benzer özellikleridir. Fakat bir türün üyesi olması insanın yalnızca bir yanıdır, diğer bir yanı daha vardır ki, onun sayesinde bütün insanlar birbirlerinden farklılaşır, eş-yumurta ikizleri dahil kimse birbirinin tıpkısı olmaz. Bireyler arasındaki farklılıktan oluşturan fiziksel unsurlar (bedenin biçimi, yüz hatları, parmak çizgileri, boy, ağırlık vb.) kolayca farkedilebilirlerse de, psikolojik unsurların farkedilip değerlendirilmeleri o kadar kolay değildir. Yetenek, bu psikolojik bireysel farklılıklardan bir tanesidir. Diğer psikolojik bireysel farklılıklar içinde zekâ, mizaç, kişilik, inanç ve değer sistemleri, insan ilişki tarzları sayılabilir. Yetenek kavramı, anlam olarak bunların hepsiyle ilişkilidir, bazılarıyla kimi zaman örtüşür (örneğin zekâ bazan yetenekle aynı anlamda kullanılır, yine insan ilişki tarzları pekâla sosyal bir yetenek sayılabilirler) bazılarının (örneğin mizaç ve kişilik) içinde yer alır, gelişimi ve ifade edilme biçimi onlara bağlıdır. Yeteneğin gösterilebilen, başarılabilen, ortaya konmuş bir beceri mi yoksa kişinin içinde taşıdığı, uygun şartlarda ifade edebileceği bir potansiyel mi olduğu gündelik dilde karışmasına rağmen (örneğin başarılı bir müzisyene yetenekli deriz) psikoloji dilinde yetenek daha çok kişinin içinde taşıdığı potansiyel anlamına kullanılır. Nasıl olup da her bireyde farklı bir yetenekler tablosu ortaya çıktığı ise oldukça karmaşık bir sorundur. Bunu açıklamak için kalıtımın, yetiştirilme ve eğitilme tarzının, kurulan insan ilişkilerinin yoğunluğu ve biçiminin, karşılaşılan önemli hayat olaylarının, yaşanılan demografik ve coğrafi çevrenin, geçirilen hastalıkların rollerinin ayrı ayrı bilinmesi gerekir.
YETENEK ZEKAMIDIR?
Yetenek kavramının anlamındaki belirsizliği ve değişebilirliği göstermek için üzerinde en çok çalışılan psikoloji konularından zekâyı örnek almak uygun olacaktır. Zekânın varolduğunda herkes birleşmekte, fakat ne olduğuyla ilgili birçok teori ileri sürülmektedir. ‘Tek etmen teorisine göre zekâ, soyut ve genel bir uyum yeteneğidir. Yani yetenekler manzumesi içinde yalnızca bir tanesidir. Spearman’ın “çift etmen teorisi”nde ise bir genel yetenek olarak zekâ (G etmeni), bir de özel diğer yetenekler (S etmeni) vardır. G etmeni bir çok alanda kendini göstererek o alanlarda, zeki insanın başarılı olmasını sağlar. Fakat S etmeni yönünden varolan farklılıklar, her alanda aynı derecede başarılı olmasını engeller. Görüldüğü gibi bu teoride yetenekler içinde zekâya çok özel bir yer verilmektedir. “Çok etmen teorisi”nde ise çok sayıda özel yetenek bir araya gelerek zekâyı yaparlar, örneğin Thomdike, zekâyı mekanik (el ve alet kullanma becerisi), sosyal (insan ilişkileri kurma ve sürdürebilme becerisi) ve soyut (sembollerle düşünme becerisi) olmak üzere üçe ayırır. Böylece neredeyse bütün yetenekler zekâ içinde toplanmış olur.
Her ne kadar tanımlarda bir anlaşma sağlanamıyorsa da, bugün kişilik, zekâ gibi diğer psikolojik bireysel farklılıkların yanısıra özel yetenekleri ölçmeye yönelik testler de geliştirilmiştir, örneğin Seashore müzik ve resim yeteneği testiyle kişinin müzik ve resim yeteneği ölçülebilmektedir. Yine çeşitli araştırmacılar tarafından geliştirilen testlerle kişinin mekanik ve meslekî (tıpp, hukuk, öğretmenlik, sekreterlik vb.) yetenekleri de ölçülmektedir.
Alıntı:http://www.genelbilge.com/yetenek-nedir.html/
BECERİ NEDİR?
Şimdiye kadar bilgi edinimi, yaşam ve okulun temel amacı olarak görülmüştür. Günümüzde ise bilgiye bakış değişmiştir. Bilgi olguları, kavramları, ilkeleri ve süreçleri ezberlemek olarak görülmemektedir. Bilgiyi kullanma, bilgiyi edinmeden daha fazla vurgulanmaktadır. Bilgiyi öğrenmenin önemi göz ardı edilmemekle birlikte, öğrenciler bilgiyi problem çözmede, anlamlı ortamlarda eleştirel düşünmede ve yaratıcı düşünmede kullanmalıdır. Beceri ise bilgi gerektiren ve performans içeren karmaşık bir eylemdir. Hem bilgi hem beceri kısa zamanda kolayca öğretilebilir ve öğrenilebilir. Fakat yetenek daha geç gelişir ve daha karmaşıktır. Bilgi ve becerilerin birleşmesi ile yetenek ortaya çıkmaktadır.
Beceri; öğrencilerde, öğrenme süreci içerisinde kazanılması, geliştirilmesi ve yaşama aktarılması tasarlanan kabiliyetlerdir. İlköğretim 4 - 8. sınıf düzeyinde diğer derslerle birlikte ilk 9 beceriyi kazandırmanın yanında, kendine özgü 5 beceriyi kazandırmayı da amaçlamaktadır. Bu beceriler aşamaları ile birlikte aşağıda gösterilmiştir. Bu becerilerin bazılarına ya da aşamalarına, üniteler göz önünde bulundurularak, doğrudan verilecek beceri olarak programda yer verilmektedir.
Bu becerileri şöyle sıralayabiliriz:
1. Eleştirel Düşünme Becerisi
2. Yaratıcı Düşünme Becerisi
3. İletişim ve Empati Becerisi
4. Araştırma Becerisi
5. Problem Çözme Becerisi
6. Karar Verme Becerisi
7. Bilgi Teknolojilerini Kullanma Becerisi
8. Girişimcilik Becerisi
9. Türkçeyi Doğru, Güzel ve Etkili Kullanma Becerisi
10. Gözlem Becerisi
11. Mekânı Algılama Becerisi
12. Zaman ve Kronolojiyi Algılama Becerisi
13. Değişim ve Sürekliliği Algılama Becerisi
14. Sosyal Katılım Becerisi
PROGRAM BECERİLERİ
ELEŞTİREL DÜŞÜNME BECERİSİ
1. Bir kanıtı kullanma ya da referansa dayanma
2. Sebep-sonuç ilişkisini belirleme
3. İlkeleri türetme
4. Genelleme yapma
5. Farklı bakış açılarını açıklama
6. Kararları sorgulama
7. Sınıflama yapma
8. Değerlendirme (ölçüt belirleme)
9. Karşılaştırma yapma
10. İlgili ve ilgisiz bilgiyi ayırt etme
11. Kalıp yargıları fark etme
12. Çıkarımda bulunma
YARATICI DÜŞÜNME BECERİSİ
1. Esnek ve orijinal olma
2. İmgeleme
3. Analiz, sentez, değerlendirme yapma
4. Sıra dışı bağlantılar kurma
İLETİŞİM VE EMPATİ BECERİSİ
1. Dinleme
2. Sözlü ya da yazılı olarak kendini ifade etme
3. Tartışma
4. Bağlantı kurma
5. Farklı perspektiften bakma
6. Açık fikirli olma
7. Başkalarının düşünce ve duygularını anlama
8. Farklılıklara saygı duyma
9. Görüşlerini gerekçelendirme
10. Ortak bir amaç çevresinde toplanma
11. Dönemin şartlarına uygun olarak geçmişteki insanların düşünce, amaç ve duygularını anlama (Tarihsel Empati)
ARAŞTIRMA BECERİSİ
1. Okuduğunu Anlama
a. Ana fikri çıkarmak için okuma
b. Ana fikri bulmak için bölüm ve konu başlıklarını kullanma
c. Çalışılan konu ile ilgili paragrafları seçme
d. Okuduğunu yorumlama
e. İlgili terim ve kelimenin anlamını bulmak için sözlük, kelime listesi oluşturma
f. Kelime anlamına ulaşmak için uygun kaynakları kullanma
g. Artan sosyal bilimler kavramlarını tanıma ve anlama
h. Olgu ve fikirleri ayırma, propagandayı tanıma
i. Yazarın yargısını tanıma
j. Metni anlamaya yardımcı olan resimlerdeki ipuçlarını ve açıklamaları kullanma.
k. Değişik amaçlar için okuma (eleştirel, analitik, soru cevaplamak için, fikir oluşturmak için…)
l. Değişik şekillerde basılmış materyalleri okuma ( kitap, gazete, dergi…)
m. Anlamı zenginleştirmek için edebi metinleri inceleme (tarihi roman, hikâye…)
2. Bilgiyi Bulma, Kullanılabilir Biçimde Planlama ve Yazma
a. Kütüphane kullanma (Bilgisayarda katalog tarama, kitap fiş katalogu kullanma)
b. Özel referans kaynaklarına ulaşma (almanak, ansiklopedi, sözlük, il yıllıkları, mikrofişler, dergiler)
c. Basılı ve görsel kaynaklardaki bilgilere ulaşma (gazete, dergi, televizyon, radyo, video kaset…)
d. Kitabın farklı bölümlerini kullanma (dizin, içindekiler…)
e. Anahtar sözcükleri, ciltlerdeki rakam ve harfleri, indeksi ve referansları kullanma
f. Bilgi kaynaklarını değerlendirme (basılı, görsel, elektronik..)
g. Uygun bilgi kaynağı kullanma
h. Kaynak olarak toplumu kullanma ve bireylerle görüşmeler yapma (sözlü tarih çalışmaları)
i. Kullanılabilir biçimlerde bilgiyi planlama ve yazma (Konunun ana fikrini çıkarma, özet hazırlama, not alma, bilgiyi kaydetme, dipnot, italik kullanma, bilgi için dinleme, yönergeyi kullanma, rapor yazma).
j. Yararlandığı kaynakları “Kaynakça”da titizlikle gösterme.
PROBLEM ÇÖZME
1. Problemi tanımlama ve sınırlandırma
2. Problemin çözümüne yönelik hipotezler ortaya atma
3. Veri ve kaynak araştırması yapma
4. Hipotezleri test etme
5. Probleme yönelik bir çözüme varma
KARAR VERME BECERİSİ
1. Sorunun farkına varma
2. Sorunu tespit edebilme ve tanıma
3. Sorunun çözümü için hipotez ileri sürme
4. Sorunun çözümü için veri toplama, düzenleme ve değerlendirme
5. Hipotezi test etme
6. Çözüm yollarını öğrenme
7. Çözüm yollarından uygun olanına karar verip, uygulamaya koyma
8. Çözümü değerlendirme
BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİ KULLANMA BECERİSİ
1. Yönergeden yararlanarak bilgisayarı kullanma
2. Farklı kaynaklardan toplanmış bilgiyi kaydetme, biçimlendirme, tekrar kullanma
3. Biçimlendirdiği bilgiyi bilgisayar ortamında sunma
4. Metin, grafik, renk ve ses efektleri kullanarak çoklu ortamda rapor hazırlama
5. Telefon ve televizyon ağlarını kullanarak bilgiye ulaşma yeteneği kazanma
6. Günlük hayatta ulaşabildiği teknolojik ürünleri amacına uygun olarak kullanma
GİRİŞİMCİLİK
1. Meslekleri ve çevresindeki iş yerlerini tanıma
2. Çevresindeki tanınmış ve başarılı girişimcileri tanıma
3.Kişilerin ekonomi içinde, çalışan ve tüketici olarak oynadıkları rolleri keşfetme
4. Eğitimin kendi gelecekleri üzerindeki önemli rolünü anlama
5. Ekonominin temel kavramlarını edinme
6. Girişimciliğin karşı karşıya olduğu zorlukları anlama
7. Yenilikçi fikirler sunma ve ürünler tasarlayabilme
TÜRKÇEYİ DOĞRU, GÜZEL VE ETKİLİ KULLANMA
1. Dinleme
2. Konuşma
3. Okuma
4. Yazma
5. Görsel Okuma/Sunu
GÖZLEM
1. Çevresindeki olay ve olgulara dikkat etme
2. Çevresindeki olay ve olguları algılama
3. Çevresindeki olay ve olguları doğru ve tarafsız tanımlama
4. Çevresindeki olay ve olguların neden ve sonuçlarını açıklama
5. Gözlediklerinin nedenlerini sorgulayıp sonuçlarını tahmin edebilme
6. Olay ve olgular arasında ilişkiler kurabilme benzer ya da farklı yönlerini ortaya koyma
7. Gözlediklerini kaydetme ve aktarma
8. Gözlediklerini daha önce öğrendikleri ile karşılaştırabilme ve bağdaştırabilme
9. Gözlediklerini araştırmalarda veri olarak veya gelecek ile ilgili planlamalar yapmak için kullanabilme
10. Benzer olaylarla ilişkilendirme ve böyle bir olayla karşılaştığında ne yapması gerektiğine dair davranış geliştirme
Alıntı:http://odevistan.blogcu.com/beceri-nedir/2474672
Necati Doğru ustayı 20 yılı aşkın bir süredir büyük bir keyifle ve ilgiyle takip eden bir sıradan gazete okuru olarak,en son söyleyeceğimi en baştan söyleyerek dalayım mevzuya:Ülkemizin belli başlı parababalarının,iktidar gözdesi patronların,arkası sağlama Amerikanı cemaatlerin kontrolündeki sözde özgür medyasında, Necati Doğru gibi eğilmeyen,bükülmeyen,satın alınamayan,fırçalanamayan,sansürlenemeyen;soyadına layık bir harbilikte yazılar yazan bağımsız ve özgür ruhlu bir kalemi de susturdu sonunda.
Daha önce bir Ciner yazısı yüzünden Cumhuriyet^te BİLE sansüre uğrayan bu büyük gazeteciye şimdi hangi gazete yazma fırsatı verecek.Bu sinmişlik,yalakalık,satılmışlık,tırsmışlık halet-i ruhiyesini pek bir benimsemiş benim Avrupalı medyamda ona köşe veren çıkmayacak gibi.(Sözcü'yü dışarıda bırakıyorum.Cumhuriyet ise, 50 bine takılmış tirajından pek bi memnun.Bu olayı haberleştiremeyecek kadar gazetecilkik yapanlardan da hayır yok yani)
Sonuç:
Yandaş veya diğer grupların kontrolünde;tek parti hakimiyetini demokrasi diye yutturmaya çalışan iktidar yalakası,çoğu liboş türü liberal tayfanın-çoğu dönek, Soros çocuğu-etkisinin daha da artacağı kesin.Evet, devir, dönek Hasan Cemallerin,fırçalanınca gıkını bile çıkaramayan eski Maocu Cengiz Çandarların,cemaat gazetesinde demokrasi mavraları yapan Ş.Alpayların,kadın memesini vatana tercih eden aşk yazarı A.Altan-ve sülalesinin;AKP iktidarına toz kondurmayan Herr Oral Çalışların devri.Bu zihniyetin kontrolündeki medyadan N.Doğru atılır
Durak'ı Yazdı, Sansürlendiği için İstifa Etti.(http://www.adanahavadis.com/siyaset/15509.html)