Sayfalar

7 Ağustos 2008 Perşembe




Türkiye'yi Kemiren İhanet:

ALLAH İLE ALDATMAK



ALLAH İLE ALDATMANIN EMPERYALİZMLE İŞBİRLİĞİ
Allah ile aldatanlar, Türkiye içinde, henüz, Cumhuriyet’in direnç kavram ve kurumlarını tam aşamadıklarından, kendilerini dışarıdan destek alma ihtiyacında görüyorlar. Dışarısı bunu biliyor, görüyor. Bunun için de Allah ile aldatanlara vereceği desteği, Türkiye’den istediklerini onlar aracılığıyla almanın tezgâhını işletmek için kullanıyor.
Allah ile aldatanlar, dışarının desteğini almak için Batılıların her istediğini veriyorlar. Bu vermeler Allah ile aldatanları giderek örtülü bir mandacılığı kabule götürüyor. Din nutukları, milliyet sloganları, hatta iman, vicdan Batı’nın istekleri önünde âdeta eriyip gidiyor.
...
Emperyalistler (ABD ve AB) "Ulusalcılık, ulusçuluk bitti; küresel dönemdeyiz, ulusçuluk artık ilkellik" diyor. Bu söylemden Batılı ülkeler yarar sağlıyor, diğer bütün ülkeler zarar görüyor. Anlıyorum ki, Haçlı Batı bu söylemi, gerçeği yansıttığından veya insan haklarına yardımcı olduğundan değil, çıkarlarının önündeki engelleri kaldırabilmek için öne sürüyor.
Batı, başkaları için bir şeyi öne çıkarıyor, kendisi için başka bir şeyi. Söylediği ile yaptığı sürekli farklı.
Batı neden sürekli ‘küresellik’ diyor, neoliberalizm diyor, serbest piyasa diyor, devletin küçülmesi diyor, merkezî otoritenin zayıflatılmasını istiyor? Neden tüm bunları çağdaşlığın, ilerlemenin, modernleşmenin alâmeti farikası sayıyor da kendisi hiçbirini uygulamıyor? Cevap açık: Söylediğini yaparsa çıkarları sarsılır. Yaptığını bize yaptırırsa yine çıkarları sarsılır. Onun çıkarlarının hep yolunda gitmesi için biz onun söylediklerini yapacağız, yaptıklarını yapmayacağız. Örneğin, "Ulus devlet dönemi bitti, ulus devlet bir geriliktir; ondan vazgeçin” diyor ama kendisi ulus devlet anlayışını dibine kadar uyguluyor.
Millî devleti inkâr, Batı için başkalarının kendini inkârı sonucunu veriyor, ama Batılı uluslar açısından asla bu sonucu doğurmuyor. Kurulan birlikler, örneğin AB, Batılılar için millî devletin güçlenmesi, zırhlanması, ulusçuluğun uluslararası güç kazanması anlamına gelir ve getirilirken, bizim için kendini inkâr, başkalarına teslimiyet ve 'modernleşme' yaftalı bir aptallık uğruna ağzındaki lokmayı birilerine kaptırma anlamına geliyor.
...
Hiç düşündünüz mü, kendisini İslamcı ve Batıcı diye tanımlayan iki zıt kutup neden Mustafa Kemal'e aynı anda karşı? Neden Mustafa Kemal'e karşı ikisi de aynı kararlılıkla ve ortaklaşa cephe tutmaktadır?
Sebep tek: Mustafa Kemal emperyalizme, sömürgeciliğe karşıdır. Karşı olmakla kalmamış, emperyalist akının tüm namussuz salvolarını yerle bir etmiştir. Oysaki İslamcı ve Batıcı mandacılar, emperyalizme uşaklığı dünya ve âhiret mutluluğunun yolu bilmekteler.

...

Allah İle Aldatmak; Allah İle Aldatmanın Saltanat Devri: AKP İktidarı Dönemi (6.Bölüm)