Sayfalar

4 Nisan 2008 Cuma

Dünya güzellerinin diyarı:
Kırmıtlı Kuş Cenneti
VİDEO İZLEMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ ADRESE TIKLAYINIZ
http://www.haberosmaniye.com/yazi/81310

Çocukluğumuzda yaptığımız resimlere benziyor Osmaniye `deki Kırmıtlı Kuş Cenneti . Bir kasaba, yanında nehir, arkada Amanos Dağları , dağlardan doğan güneş ve kuşlar. Yaşar Kemal `in köyü Hemite `ye çok yakın olan kuş cenneti 3 yıl önce belediye başkanının amatörce çektiği yalıçapkını fotoğrafları sayesinde keşfedildi.
Kastabala Vadisi `nden çıkan Ceyhan Nehri, Çukurova `da kıvrımlar çizerek denize ulaşır. Nehir, burada yavaşlar ve zaman zaman taşkınlar sayesinde ovayı bereketlendirir. Kimi yerde oldukça genişleyen nehir yatağında, söğüt ağaçları ile kaplı, çakıllarla döşeli tepecikler vardır. Bu tepeciklerin arasında onlarca küçük gölet ve dereler küçük sulak alanlar oluşturur.
İşte Kırmıtlı beldesinin hemen yanı başındaki kuş cenneti , bu nehir yatağında yer alıyor. Kırmıtlı `ya vardığınızda sizi meyve ağaçlarıyla dolu avlularıyla şirin evler ve o evlerin misafirperver sahipleri karşılıyor. Mevsimine göre her tür meyve ağacı var burada: Dut, incir, pabuç inciri, hurma, narenciye. Kasabanın içinde gezerken bir avludan duman çıkıyorsa ve kadın sesleri geliyorsa kafayı içeri doğru uzatıp sadece bir `kolay gelsin` deyin. Kadınlar ekmek atıyordur, yani sacda yufka ekmeği pişiriyorlardır.
Size tavsiyem Kırmıtlı `ya gidecekseniz, önce Yaşar Kemal `in Çukurova `yı anlatan bir romanına başlayın. Buraları dolaşırken o romanın kahramanı siz oluverirsiniz. Yaşar Kemal `in köyü de 5 kilometre ileride, kuş cennetinden görülen kalesiyle meşhur Hemite köyüdür.
ESKİ AVCILAR ŞİMDİ REHBER
Kuş cenneti, kasaba merkezinden 15 dakika yürüme mesafesinde. Kuş gözlemcileri kuş gözlemeye kasabadan başlar. Hatta yaz gecelerinde yürüyüşe çıktığınızda kukumav, ishakkuşu ve peçeli baykuş sesleri size eşlik eder. Nehir ile kasaba arasında bir mera bulunur. Merayı geçince karşınıza Kırmıtlı Kuş Cenneti çıkar. Buraları bilen yöre halkından birileri ile gitmekte yarar var. Böylece kuşların yöresel isimlerini, nerede ne görülebileceğini öğrenebilir ve en önemlisi oralı biri ile tanışmış olursunuz.
Kırmıtlılıların çoğu kuşları iyi tanır . Çünkü eski avcıdırlar. Merak etmeyin, hepsi de ateşkes ilan etmiş ve artık meraklı birer kuş gözlemcisi olmuş durumda. Bazıları kuş gözlem rehberliği yapıyor. Hatta profesyonelliğe doğru adım adım yaklaşan kuş fotoğrafçıları bile var aralarında. Kırmıtlı Belediye Başkanı`nın makam şoförlüğünü yapan Taner Avşar , tüm bu özellikleri taşıyan biri. Başkanın deyişiyle eli artık tetiğe değil denklanşöre basıyor.
KASTABALA VADİSİ `NDE
Kırmıtlı Kuş Cenneti , nesli tehlike altındaki 4 tür kızböceği için Önemli Doğa Alanı (ÖDA ) olan Kastabala Vadisi `nde bulunuyor. Buradaki çakıllar, söğüt ağaçları, sazlıklar, ufak göletler ve nehir kıyısındaki mera, birçok kuşun beslenmesi ve üremesi için uygun doğal ortam oluşturuyor. Aynı zamanda kuşların göç yolları üzerinde bulunan alan, göçmen kuşlar için önemli bir konaklama yeri. Yıl boyunca 100`ün üzerinde kuş türüne ev sahipliği yapan kuş cennetinin en önemli özelliği, Türkiye `de üç yalıçapkını türünün yıl boyunca yakından görülebildiği tek yer olması. Bunlardan İzmir ve alaca yalıçapkını nesli tehlike altında ve çok nadir görülebilen türler olduğundan, hem doğa korumacılarının hem de kuş gözlemcilerinın dikkatini buraya çekiyor. Alan, mahmuzlu kızkuşu, gece balıkçılı ve sığır balıkçılı gibi nesli azalmakta olan birçok kuşu da barındırıyor. Susamuru, kuyruk süren (firavun faresi), yabankedisi, kızböcekleri ve sürüngenleri ile kuş cenneti, gelen konuklarına müthiş bir belgesel ortamı sağlıyor .
ÜÇ YIL ÖNCE KEŞFEDİLDİ
Kırmıtlı `nın kuşları ne zamandır oralarda bilinmez ama kuşçular tarafından keşfi 2-3 sene öncesine dayanıyor. Kırmıtlı Belediye Başkanı Ali Murtaza Doğan, 2004`te başkan seçildikten sonra Ceyhan Nehri `ndeki söğütlüğü mesire alanı yapmak ister. Keşif için alanda dolaşırken kuşları fark eder. Havada sabit dururken ansızın suya dalarak balık avlayan yalıçapkınları dikkatini çekince merak edip basit bir makine ile fotoğraflar. İnternet aramalarında karşısına çıkan Doğa Derneği `ne fotoğrafları gönderir. Fotoğraflardan üç yalıçapkınının birden orada olduğu anlaşılınca önemli kuş alanları (ÖKA ) araştırma ekibinin dikkatini çeker. İlk arazi çalışması sonucunda alanın önemi ortaya çıkar.
Belediye başkanının girişimi ile Osmaniye Valiliği ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğü , Ceyhan Nehri etrafında av ve ağaç kesimine yasaklama getirmiş. Üç yıldır süren koruma çalışmaları, alandaki yaban yaşamın rahat gelişmesine ve söğüt ağaçlarının büyümesine olanak vermiş.
Şu anda Kırmıtlı Belediyesi ve Doğa Derneği , kuş gözlem turizmi altyapısı kurmaya yönelik bir proje yürütüyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP ) ve BTC ortaklığında, Küçük Yatırımlar Fonu (KYF) desteğinde yürütülen proje kapsamında yöre gençlerinden kuş gözlem rehberleri yetiştirilirken, alanda kuş gözlem yerleri, yürüyüş yolları, panoların yapımı gibi çalışmalarla kuş gözlemi için alt yapı hazırlanması ve alanın hem ulusal hem de uluslararası platformlarda tanıtılması planlanıyor. Projenin amacı, hem doğanın korunması hem de yöre halkının kültürel, sosyal ve ekonomik gelişimine katkı yapması. * Atlas dergisi Aralık 2006 sayısı
NASIL GİDİLİR
Osmaniye -Kadirli yolu üzerinde bulunan, Osmaniye `ye 15 kilometre uzaklıktaki Kırmıtlı beldesine Osmaniye merkezden kalkan Kadirli otobüsleri ve Köy Koop . minibüsleri ile 20 dakikada ulaşılabilir.

KAYNAK: tümgazeteler.com

3 Nisan 2008 Perşembe

FİLEDELFİYA DENEYİ

FİLEDELFİYA DENEYİ

1943 Haziran'i. Philedelphia Limani'nda siradan bir donanma destroyeri Eldridge'e hiç de öyle siradan olmayan kargolar yükleniyor. Tonlarca elektronik malzeme ve 75 KVA'lik iki devasa jeneratör, 4 manyetik kule ve sadece yapanlarin ne oldugunu bildigi bir sürü cihaz. USS Eldridge adeta yüzen bir trafo merkezi gibi bu yüklerle. Ve tabi baslarina gelecek olaylardan habersiz mürettebat. Emir geliyor: Salteri açin. Kurulan düzenekler gemiyi yapay bir yildirim saganaginin içine aliyor. Dev kulelerden yayilan elektromanyetik alan gemiyi kusatiyor. Gemi yavas yavas yesil bir sisin altinda yitip gidiyor saskin bakislar arasinda. Ve çok kuvvetli mavu bir isik beliriyor geminin oldugu yerde. Yaratilacak elektromanyetik zirhla radar dalgalarina karsi görünmez olmak isteyen ABD donanmasi için bu bekleneni asan bir durum. Düsman radarlari gemiyi göremez artik ama çiplak gözle de görünmüyor gemi. Koca gemi saydamlasiyor sanki. Akim kesiliyor. Ve Eldridge görünmeye basliyor yeniden. Deneyi planlayanlarin bile kafasi karisiyor. Bu kadarini kimse beklemiyor. Hatta Gökkusagi Projesi olarak adlandirilan projenin beyni Morris K. Jessup bile sasiyor bu ise. Sasmayan tek kisi ise deneyle ilgili en ince detaylara kadar her türlü bilgiyi Morris'e veren Carl Allen. Tam bir bilmece adam. Deney kadar esrarengiz bir adam. Deneyden sonra gemide çok büyük bir degisiklik görünmüyor. Ama tayfalar için ayni seyi söylemek güç. Midesi bulananlar, basi dönenler, aklini kaçiranlar hiç de önemli degil digerlerinin yaninda. Bazi tayfalar yari görünmez, bazilari duvarlardan geçebiliyor, bazilari kendiliginden alev alip yaniyor ama en ilgici 5 tanesinin T1000 misali geminin metaliyle kaynasmis olmasi. 28 Ekim 1943'te final deneyi yapiliyor. Bu kez hayvanlar da kobay. (deneylerin vazgeçilmezleri). Akim veriliyor jeneratörlere. Jeneratörler yükselticilerle kat kat arttirilan enerjiyi kulelere gönderiyor. Kulelerse yekpare bir elektromanyetik alanla geminin kusatilmasini sagliyorlar. Gemi yine optik görünmez oluyor. Ve efsane basliyor; Eldridge Norfolk'ta, Eldridge Virginia Limaninda, ve Eldridge dünyanin bir çok limaninda görünüp kaybolan bir hayalet gemi. Deney basladiktan 5 dk sonra Philedelphia Efsanesi'ni baslatan destroyer 630 mil uzaktaki Norfolk limanina ulasiyor. Olusturulan 10larca yildirimin gücüne esit enerji alani gemiye yeni bir boyutun kapisini açiyor ve gemi zamanda, mekanda seyahat etmeye basliyor. Karadelikler ve Karadelik Buharlasmalari gibi bilgiler bu denli birikmeseydi bu deney tümüyle muallakta kalirdi. Ama Karadeliklerin, teorik fizikcilerle el ele verip gündeme getirdigi WORM HOLE (kurt deligi,solucan deligi,horn hole) zaman ve mekan yolculugunu rahatlikla açikliyor. Böylece deneyin olmazligi kalmiyor.Çok asiri elektromanyetik alanlar,tipki karadeliklerde asiri çekimin ve spinin (dönmenin) yarattigi etkiyi gösteriyorlar. Zaman ve mekanda yolculuga izin veriyorlar. Zaten Karl Allien'e göre de olay bu kadar basitti:Çok asiri manyetik alan WORM HOLE yaratacak, oraya giren hersey de (enerji de dahil) tünelin içinden uzay-zamanin baska bir yerine gidecekti. Boyutlar arasi bir kapinin elektromanyetik sokla aralanmasiydi basitçe. Bu konuda virgülleri koyan Stephen Hawking, Beyaz Saray'da Bill Clinton'a zamanda yolculugu ve zaman makinesini anlatarak son noktayi koydu. Bütün kitaplarini okuyanlar, zamanla Hawking'in görüslerinin nasil zamanda yolculuk lehine dönüstügünü görürler. O da bu fenomenleri WORM HOLE lara bagliyor. Isteyenler Hawking'in bu konusmasini ve diger inanilmaz öngörülerini http://www.sun.com/newmedia/whitehouse/stephen_hawking.html adresinden Real Video olarak izleyebilir. Bence mutlaka ve defalarca izlenmeli. Insanin ufkunu açiyor demiycem, bir manyetik alanla boyutlar arasi kapi açip kurt deligine atiyor. (Message filmi de bugüne kadar WORM HOLE kavramini en iyi isleyen film) Gökkusagi Projesine çok büyük fon ayiran Amerikan Donanmasi Ekim'deki firal deneyinden sonra durduruyor projeyi. Ben deneyle ilgili söylenen bir sözü aktarayim deneylerin durdurulma nedenini siz bulun. "Bütün bilim-kurgu yazarlari bir araya gelip hayal güçlerini sonuna kadar zorlasaydi,yine de deneye katilan insan ve hayvanlarin basina gelenleri tasavvur edemezlerdi." Gelelim deneyin patronu Morris'e. Karl Allien'den bir yolunu bulup UFO motorlarinin ayrintili çizimlerini aldi. UFO'larin esrari adli kitabina bu çok detayli çizimleri koymaya kalkinca MIB tarafindan temizlendi. Kitap bu ayrintili UFO teknik resimlerinden arinmis olarak yayinlandi. Bu deneyle ilgili çok iyi bir kitap mevcut. Kisaca bu kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabin Adi: A'dan Z'ye Phi Deneyi Yazar: Andrew Hochheimer & (Rick Andersen) Sayfa: 290 Proje Adi:Rainbow Project Yazar Charles Berlitz and William Moore'un Görünmezlik Projesi adli kitabini okuduktan sonra. Gökkusagi Projesini arastirmaya koyulmus. (Berlitz Bermuda Seytan Üçgeninin de yazari) Ilk önce ise en yakin halk kütüphanesinden baslamis. Daha sonra konuyla ilgili buldugu tüm dokümanlari toplamaya baslamis. Ve sonunda adi geçenleri insanlari bulmaya, ilk elden deneyi ögrenmeye çalismis. Göründügü kadariyla bu kitap Phi Deneyi ile ilgili yazilmis en iyi ve en yeni kitap.Daha önce yayinlanmis her türlü makale, yazi, kitap incelenmis. Hatta yan konular da (ufolar, Seykan Üçgeni, Einstein'in Teorileri, Kuantum Konulari...) arastirilmis. Rainbow Project: 2. Dünya savasinda Filedelfiya Limanindaki bir küçük destroyer düsman radarlarina görünmez kilinmak istendi. Hedef radarlara görümezlikti.Ama sonunda optik görünmezlik gerçeklesti. Hatta fazlasi. Çok asiri bir manyetik alan yaratilarak gemi, radyo dalgalari veya isiga karsi geçirgen olacakti. Bu sekilde gizlenecekti. Bir yaz günü gemi çok asiri enerji ile yüklenen bölgede gemi inenilmez biçimde mayboldu. Gemi için radyo dalgalarina karsi bir perde, kalkan isteniyordu. Gemi bir süre için fiziksel olarak kayboldu ve sonra geri döndü. Gemi isik duvarina ulasti, teleportasyon gerçeklesti. Eiinstein'in çekim ve elektrik için olusturdugu birlesik alanlar teorisinin avantajlari kullanilarak elektronik kamuflaj düsünülmüstü. Ayni teori Tesla tarafindan Iron Curtain yani demir perde teknolojisinde de esas alinmistir. Teori 1925-27 yillarinda Almanya'da Einstein tarafindan yayinlanmisti. Arastirmanin hedefi güçlü elektromanyetik alanlar kullanarak gemiyi düsman radar ve torpidolarindan gizlemekti. Her nasilsa Eldridge boyutlar arasi bir kapi açti. Benim fikrimce yillarca teorik fizik üzerine yazilmis dünyanin en ünlü bilim adamlarinin kitaplarini okudum. Hawking, Taylor, Thorn, Penrose, Einstein, Davies, Sagan, Feynman, Nambu, Weinberg vs... Hepsi de bu evrenin sirlarina ermek için kafa patlatmislar. Yukarida dedigim gibi son noktayi Bill Clinton'a zamanda yolculuk mümkündür diyerek Stephen Hawking koydu. Karadelikler, WORMHOLE'lar gerçek olduguna ve aman-mekan gezilerine olanak verdigine göre bu deney ister gerçek olsun ister masal hiç de önemli degil. Sizce haksiz miyim?